Adem Yavuz, IŞİD konusunu yazdı

ABD'li bakana 'Farkındayız, tedbir alacağız' diyen kimdi?

Washington’daki IŞİD tartışmalarına geçmeden önce birkaç hatırlatma yapmakta fayda var.

Beyaz Saray’a yakınlığı ile bilinen New York Times son günlerde Türkiye ve IŞİD konulu seri haberler yayınlıyor.

IŞİD’in kaçak petrol ticareti yaptığı ve bundan ‘Türk elitinin faydalandığı’ iddiasından sonra Ankara’dan Suriye’ye giden ‘cihatçı’ haberleri çıktı.

Gerçi son dönemde bütün ABD ve Batı basınında bu perspektiften haberler çıkıyor. Ancak Ankara’nın özellikle NYT’nin ‘petrol ticareti’ haberine tepkisi çok sert oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü beraberindeki gazetecilere haberi kastederek ‘çok çirkin ve kesinlikle yalan’ dedi.

Bu tip durumlarda siyasilerin demeçlerine dikkatli bakmakta fayda var. Çünkü aradığınız bilgiye satır aralarında ulaşmanız mümkün.

IŞİD’in petrol geliri elde etmesi ile ilgili tartışmalar salı günü akşam üzeri ABD Senatosu’nda da tartışıldı. 

Türkiye’den yeni dönen Savunma Bakanı Chuck Hagel senato üyelerine önemli bilgiler verdi.
Hagel, doğrudan “Türkler bizimle çalışıyorlar ve çalışmaya devam edecek” dedi.

Ancak Demokrat Senatör Gillibrand’ın NYT haberine atıf yaparak ‘IŞİD-Türkiye, petrol geliri’tartışmalarını sorması üzerine ‘konuyu Türk yetkililerle görüştüklerini’ söyleyen Hagel; “Bunun farkındalar. Bunun bir tehdit olduğunu, IŞİD’in önemli bir fon kaynağı oluşturduğunu biliyorlar. Bu gibi konuları ele almak için adım atıyorlar” dedi.

Yani söz konusu haberle ilgili açıklamaları yan yana koyduğunuzda bir tarafın doğru bilgi vermediği görülüyor. Hagel ile konuşanlar kamuoyuna söylediklerinden farklı şeyler söylemişler.

Ayrıca konunun gazete haberi olmaktan çıktığı, Ankara’da yapılan görüşmelerde gündem olduğu kesin.

Gelelim IŞİD ile ilgili son tartışmalara…

Obama’nın IŞİD’e yönelik eylem planını açıklamasının üzerinden bir hafta geçti. Kamuoyu araştırmalarına göre Obama’nın stratejisine halk desteği yüzde 55’ler seviyesinde.

Ancak medya ve siyaset cephesinde eleştirel yaklaşımlar daha fazla. Kamuoyunda öne çıkan 3 temel çekince var:

‘Sadece hava saldırıları ile bu işin nasıl olacağı’, ‘Suriye muhalefetinin desteklenmesinin pratikteki zorlukları’ ve ‘Savaşın toplamdaki maliyetinin nereden karşılanacağı’ sorularına cevap aranıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Savunma Bakanı Chuck Hagel ile Genelkurmay Başkanı OrgeneralMartin Dempsey bu ve benzeri çekinceleri gidermek için kongre turundaydı.

Açıklamalara ve sorulara verdikleri cevaplara baktığımızda mücadelenin tahmin edilenden daha zor olacağı görülebiliyor.

En azından bizim de içinde bulunduğumuz bölgede işlerin daha sarpa saracağı anlamına gelebilir.

Çünkü IŞİD’in isminde bile karar veremeyen yönetim operasyon konusunda farklı açıklamalar yapıyor.

Bir yandan IŞİD ile mücadelenin savaş olup olmadığı tartışması var öbür yandan kara birliklerinin kullanılıp kullanılmayacağı.
 
IŞİD 49 kişiyi değil 75 milyonu esir aldı
 
Eğer tartışmalara geniş bir perspektiften bakarsak karşımıza Türkiye açısından pek de parlak bir gelecek gözükmüyor.

Şöyle ki: Yakın coğrafyamızda üç tane aktif fay hattı var.Birincisi etnik çatışma riski, ikincisi mezhepsel çatışmalar, üçüncüsü de aynı mezhep içindeki çatışmalar.

Buna ilaveten konjonktürü çok iyi değerlendiren, kendine alan açan ve yakın gelecekte ‘terör örgütü listesinden çıkmış, silahlanmış ve güçlenmiş bir PKK’ olma ihtimali de hayli yüksek.

Ayrıca ülkemizde 1,5 milyon civarında Suriyeli var. IŞİD, 49 vatandaşımızı kaçırarak aslında 75 milyonu esir almış. 

Sınırlarımız güvenli değil, El Kaide terörünü takip ve tedbir konusunda uzman polisler paralel paranoya ile meslekten atılmış. 

Yani şartlar Türkiye lehine hayli bozuk.

Esas mesele bütün bu hengamede Türkiye’nin IŞİD politikasının da belirsiz olması. Her şekilde bölgede yaşanacak gelişmelerin faturası birinci elden bize çıkacak ama sanki biz pek oralı değiliz.

Bizi doğrudan etkileyecek bu kadar tarihi gelişme yaşanırken istihbarat ‘paralel paranoya’ için fişleme, siyasette banka batırmaya çalışmakla meşgul.