Baransu'nun \"Arınç İstifa Etti\" Haberi de DOĞRU ÇIKTI

Baransu'nun \"Arınç İstifa Etti\" Haberi de DOĞRU ÇIKTI
Güncelleme:

Baransu'nun \"Arınç İstifa Etti\" Haberi de DOĞRU ÇIKTI

Baransu'nun "Arınç İstifa Etti" Haberi de DOĞRU ÇIKTI
Mehmet Baransu'nun 2 yıl önce Taraf Gazetesi'nde yaptığı "Arınç'ı İstifadan Gül döndürdü" haberi doğru çıktı. Ahmet Sever'in bugün çıkan kitabında Arınç'ın istifa ettiği ve onu dönmeye GÜL'ün ikna ettiği ortaya çıktı.

Aktifhaber.com'dan Yetkin Yıldız'ın haberine göre, AKP Hükümetini yıkmaya yönelik Balyoz Darbe Planı'nı yayınladığı için hapiste olan Gazeteci Mehmet Baransu'nun 2 yıl önce yaptığı "Arınç'ı istifadan Gül döndürdü" haberinin doğru olduğu ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün yayınlanmadan önce bizzat okuyup düzeltmeler yaptığı bir bakıma redakte ettiği Basın Başdanışmanı Ahmet Sever'in GÜL'ün 12 yılını anlatan kitabı bugün çıktı.

O kitapta ilk kez ortaya çıkan önemli anektodlar var. Onlardan birisi de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Gezi olayları sırasındaki bir Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Erdoğan ile tartıştığı ve toplantıyı terkedip istifa kararı aldığıyla ilgiliydi.

Baransu bu bilgiyi 20 Haziran 2013 tarihinde Taraf Gazetesi'nde "Arınç'ı istifadan Gül döndürdü" başlığı ile haberleştirmişti.

O haberde şöyle deniliyordu: "Gezi Parkı’nın görüşüldüğü geçen haftaki Bakanlar Kurulu’nda Başbakan ile tartışan Bülent Arınç, istifa etmiş. Cumhurbaşkanı Gül araya girince bundan vazgeçmiş"

O dönemde çok büyük ses getiren bu haberi sonrası Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Baransu'ya sert çıkmıştı.

Arınç, sözkonusu haberin iyi niyet taşımadığını, fitne çıkarmayı amaçladığını, "Başbakanımızı yalnızlaştırmayı amaçlayan kirli bir senaryo" olduğunu iddia etmişti.

Ahmet Sever'in, Gül'ün onayından geçtikten sonra bugün çıkan kitabı, Baransu'nun Arınç'ın istifa ettiği ve kendisini istifandan GÜL'ün döndürdüğü haberin doğruladı.

Bakın Ahmet Sever'in kitabında Arınç'ın istifadan döndürüldüğü nasıl anlatılıyor;

"BÜLENT ARINÇ'I İSTİFADAN DÖNDÜRDÜ"

"Arınç, Gezi olayları sırasında da istifanın eşiğine gelmişti. Aynı günün akşamı geç saatlerde üç bakan Gül’den acil randevu talebinde bulundu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Kültür Bakanı Ömer Çelik... Devreye girmesini rica ettiler. Gül, telefonla Arınç’ı aradı ve uzun bir görüşmenin sonunda onu zor da olsa kararından vazgeçirdi."

Gazeteci Mehmet Baransu 20 Haziran 2013'te Arınç'ın istifa ettiğini bakın nasıl haberleştirmişti;

Gezi Parkı’nın görüşüldüğü geçen haftaki Bakanlar Kurulu’nda Başbakan ile tartışan Bülent Arınç, istifa etmiş. Cumhurbaşkanı Gül araya girince bundan vazgeçmiş.

Gezi olaylarıyla ilgili Bakanlar Kurulu’nda Başbakan Erdoğan’la Başbakan Yardımcısı Bülenç Arınç arasında büyük bir tartışma yaşanmış. Tartışmanın ardından Bülent Arınç, “Hem bakanlıktan hem de partiden istifa ediyorum” diyerek toplantıyı terk etmiş. Arınç, koridorda diğer bakanlar tarafından ikna edilemeyince konu acilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e iletilmiş. Gül’ün ikna çabaları sonuç verince Arınç istifadan vazgeçmiş. Köşk ve Başbakanlık’ta son 10 gündür bu istifa konuşuluyor. Erdoğan’ın Tunus’a gezi yapması üzerine Bülent Arınç Başbakanlığa vekalet etmişti.

Erdoğan’ı rahatsız etmiş

Arınç’ın Gezi olaylarıyla ilgili önce Cumhurbaşkanı’yla görüşmesi, ardından çevre duyarlılığı olan protestocu göstericilerden özür dilemesi, verilen mesajı aldıklarını açıklaması, gerekirse referanduma bile gidebileceklerini belirtmesi ve ortamı yumuşatan tavrı Başbakan Erdoğan’ı rahatsız etmiş.

Erdoğan’ın beş günlük gezisini tamamlayıp yurda dönmesi ve havaalanında partililerce karşılanmasının ardından, 10 haziran günü Ankara’da Bakanlar Kurulu toplantısı yapılmıştı.

Altı buçuk saat süren toplantının ardından Arınç kameralar karşısına geçmişti. Yüzündeki gerginlik, ekran karşısından bile anlaşılabiliyordu. Uzun süren toplantıda bugüne kadar yaşanmamış bir tartışma gerçekleşmiş, AK Parti ve hükümetin iki numaralı ismi istifa restiyle toplantıyı terk etmişti.

“Açıklamalarınız yanlış”

Köşk ve Başbakanlık kaynaklarından edindiğim bilgiye göre olay şöyle gerçekleşti: Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısında Arınç’a dönerek, son günlerde yaptığı açıklamaların doğru olmadığını, kendisini rahatsız ettiğini belirtip, şunları söylemiş: “Konuşmalarınızı, açıklamalarınızı yanlış buldum. Olayın arkasında faiz lobisi, uluslararası sermaye var.” Bu açıklamalar üzerine Bülent Arınç, Başbakan’a “kendisinin yakın çevresince yanlış bilgilendirildiğini, olayların kendisine aktarıldığı gibi olmadığını” söylemiş. Bu cevap üzerine tartışma giderek alevlenmiş ve daha sonra Bülent Arınç, “hem Bakanlar Kurulu’ndan hem de partiden istifa ettiğini” belirtip toplantıyı terk etmiş.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın toplantıyı terk etmesi üzerine, bazı bakanlar toplantı salonundan çıkıp, koridorda Arınç’ı ikna etmeye çalışmışlar. Arınç’ın ikna olmaması üzerine de konu acilen Köşk’e, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bildirilmiş. Gül’ün devreye girip Arınç’ı ikna etmesiyle istifadan vazgeçilmiş ve taraflar arasında kırgınlık giderilmiş. Saatler süren toplantının ardından da gergin bir yüz ifadesiyle Arınç açıklama yapmak üzere kameralar karşısına geçmiş.

Altı buçuk saat süren Bakanlar Kurulu’nda yaşanan tartışmanın perde arkasında yaşananlar böyle."

BARANSU'NUN HABERİNİ O DÖNEMDE ARINÇ BAKIN NE DİYE YALANLAMIŞTI

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taraf gazetesinde bugün yayınlanan “Arınç’ı istifadan Gül döndürdü” başlıklı haberin asılsız ve iyi niyet ürünü olmadığını söyledi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ MÜZAKERE EDİLDİ

Bülent Arınç, adı geçen gazetede haberin yer almasının ardından internet medyasına yayılan habere ilişkin açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirtti. Bülent Arınç, “Habere söz konusu olan Bakanlar Kurulu’nda, birçok meselenin yanı sıra Gezi Parkı olayları da konuşulmuş ve her türlü alternatif çözüm önerileri müzakere edilmiştir. Toplantı sonunda alınan kararları da bizzat kendim kamuoyuna açıkladım. Bakanlar Kurulu’nu terk ettiğim, hem bakanlıktan, hem partiden istifa ettiğim, bakan arkadaşlarımın beni ikna etmeye çalıştığı ve sonunda Cumhurbaşkanımızın devreye girerek istifadan geri döndürdüğü iddiası tamamen asılsızdır. Ayrıca bu haber, Gezi Parkı olayları süresince basının bir bölümünde ısrarla gündemde tutulan bir senaryonun da devamıdır.

BAŞBAKANIMIZI YALNIZLAŞTIRMAYI AMAÇLAYAN KİRLİ SENARYO

Bu senaryo; Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve benim aramda görüş, üslup ve yaklaşım farklılıklarının olduğunu uydurarak bir fitne çıkarmayı amaçlamaktadır. Sayın Başbakanımızı “yalnızlaştırmayı” ve “kötü” göstermeyi, partimizi parçalamayı amaçlayan bu kirli senaryonun hiçbir tesiri ve anlamı olmadığının altını çizerek belirtmeliyim. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve hükümetimiz büyük bir uyum ve fedakarlık içinde ülkemiz için, milletimiz için çalışmalarını sürdürmektedir.” vurgusunu yaptı.

OYUNLARI AŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

“Büyük Türkiye hayalimizin önüne geçmek için karşı karşıya kaldığımız tüm oyunları, senaryoları ve düzenleri milletimizin desteği ve Allah’ın yardımıyla tek tek aşıyoruz ve aşmaya devam edeceğiz.” diyen Arınç, sözlerini “Kimsenin bizim kardeşliğimizi, iç huzurumuzu, birlikteliğimizi bozmaya gücü yetmeyecektir.” cümlesiyle tamamladı.

BARANSU, ARINÇ'IN BU AÇIKLAMASI SONRASI "YEMİN EDER MİSİN" DİYE SORMUŞTU

Gazeteci Mehmet Baransu, kendisini yalanlayan ve fitne çıkarıyor diye itham ettiği haberi için Bülent Arınç'a çağrıda bulunmuş ve "Sizin ve benim inandığım Allah’ın adı, tüm bu ayrıntıları hükümsüz kılıyor. Bu açıklamanızın doğru olduğuna, inandığınız Allah adına yemin edebilir misiniz? Son sözüm budur." demişti.

İşte Baransu'nun o açıklaması;

"Bugüne kadar sayısız haberim resmî açıklamayla yalanlanmaya çalışıldı. Hep sustum. Zamanın beni haklı çıkaracağını bekledim. Ve zaman, “yalan” denilen haberlerin doğru olduğunu gösterdi. Sayın Bülent Arınç, Size duyduğum saygı gereği ve açıklamalarınızdaki “insaf” sınırını aşan “fitne” ithamlarınız ilk kez bir açıklama yapmamı zorunlu kıldı. Ve yine ilk kez kamuoyunun alışık olmadığı “olağandışı” bir açıklama yapacağım.

Sizin Allah inancınızın sağlam olduğuna inanırım. O gün Köşk’te ve Başbakanlık’ta yaşananlar, ayrıntılar, o stresi yaşayanlarca biliniyor. Ayrıntılara girmeye gerek yok. Ancak, sizin ve benim inandığım Allah’ın adı, tüm bu ayrıntıları hükümsüz kılıyor. Bu açıklamanızın doğru olduğuna, inandığınız Allah adına yemin edebilir misiniz? Son sözüm budur."