Çalık, ATV-Sabah'ı neden satıyor?

Çalık, ATV-Sabah'ı neden satıyor?
Güncelleme:

Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez, Çalık Grubu'nun Sabah-ATV'yi satışa çıkarmasını değerlendirdi...

Çalık Grubu'nun Sabah-ATV'yi satışa çıkarması kararını Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez, köşesinde değerlendirdi.

Sabah-ATV Neden Satışta? başlıklı yazısında  "AKP iktidarının 2008'in başında, ihaleye ikinci bir firma sokmadan, TMSF'den, hem de devlet bankalarına kredi musluklarını açtırarak RTE'nin damadının yönettiği Çalık Grubu'nun bünyesine geçirdiği ve kaç yıldır tepe tepe kullandığı, Sabah-ATV grubu, satışa çıkarıldı." diyen Sönmez yazısında önce o ihaleyi anlattı ardından da ilginç tespitler yaptı.

"Açılan ihaleye yerli-yabancı ikinci bir firma girmemiş, girememişti ve bu tek talipli satışta, Sabah-atv, RTE'nin yakın ahbabına ait, damadı Berat Albayrak'ın yönettiği Çalık Grubu'na devredilmişti. Açıklamalara göre, yaklaşık 1 milyar 250 milyon dolara satış gerçekleşmişti ve bunun 750 milyon dolarlık bölümü, devlet bankaları Halk Bankası ve Vakıflar Bankası'ndan; 125 milyon doları Katar Emiri'nden gelmişti. Bu durumda, 375 milyon doların Çalık'ın kendi kaynaklarından ödenmiş olması gerekiyordu. Ama, öyle olup olmadığını bilmiyoruz. Bilinen şuydu: Bu grubun AKP iktidarının dolaylı kontrolüne geçişiyle beraber, zaten fincancı katırlarını pek ürkütmemekte olan TMSF patronajındaki Sabah-ATV, iyice araçsallaşmış ve iktidarın hık deyicisi durumuna gelmişti.

Ele geçirilişi itibariyle, dost-düşman herkese, "Bu kadar da olmaz" dedirten bu el değiştirmenin ardından, AKP lideri, Doğan'ın medya gücünün dengelenmesi gerektiğini, dolayısıyla bu operasyon için, "Fena mı oldu?" ifadesini kullanıyordu.

RTE, bir yandan Cemaat ile birlikte, yeni TV kanalları, gazeteler vs. ile medya alanını genişletirken, kamu kurumu TRT'yi ve AA'yı iyice borazan durumuna getirdi. Rakibi gördüğü "merkez medya"yı da küçülmeye zorladı ve yaptı da..."

(...) Geriye kalan herkese haddi bildirilmişti artık. O zaman sağda solda, hele ki son zamanlarda dış basında dile dolanan Sabah-ATV'yi, bu şaibesiyle elde tutmanın, bu çirkin görüntü ile fotoğraf vermenin ne gereği vardı...

Pekala elden çıkarılabilirdi. Hem, boşuna kaynak yutuyordu. Götürüsü, getirisinin çoktan üstüne çıkmıştı. Beklenen misyon, üstünde kontrol kurulan medya ortamında artık yerine getiriliyordu nasılsa.

Üstelik, Grup, tanıdık birine devredilebilirdi. Mesela, Amerikalılara RTE için kefil olan, "Deliğe süpürmeyin, kullanın" diyen Cüneyt Zapsu adı ortalıkta dolaşıyordu. Zapsu'nun danışmanlığını yürüttüğü Texas Pacific pek hevesiydi Sabah-atv'yi almaya... Ülker bile arzı endam edebilirdi."