Çocuğunuzu tanıyın !

Çocuğunuzu tanıyın !
Güncelleme:

Okul öncesi Eğitim Uzmanı Nimet Şebnem Yılmazer, anne ve babalara sesleniyor...

Sevgili anne-babalar ve öğretmenler günümüzde çocuk ve ergen eğitimdeki en büyük sorunların başında onlara yüklediğimiz yanlış vasıflar gelmektedir. Kimi çocuğumuza “Sen anlamazsın, yapamazsın, başaramazsın” derken, kimisine “ Kapasiteni kullanmıyorsun, neden daha iyisini yapmıyorsun” baskısı yapıyoruz.

Çocuklarımızı değerlendirme ve yönlendirme aşamasında yapmamız gereken ilk şey yaşının getirdiği genel gelişim özelliklerini bilmektir. Bu bize yol gösterecektir. Ama bireysel farklıklar da göz ardı edilmemelidir.

\"fotograf-001.jpg\"Çocuklarımıza kendi başlarına bir değer olduklarını ve yeterliliklerini bildikten sonra birçok şeyi başarabileceklerini vurgulamalı ancak kapasitesinin üstünde sorumluluk yüklememeliyiz. Unutmayalım ki taş bile gereğinden fazla yükü taşıyamaz, çatlar.

Çok değer verdiğim müzik öğretmeni arkadaşımla yaptığımız koro etkinliğinde bunun en güzel örneklerinden birini yaşadık. Sürekli yetersiz ve başarısız olacaklarına inandırılmış, okulda kendine güvensiz ve algısı düşük sayılan ve hatta öğrenilmiş çaresizlik nedeniyle kendini yanlış ifade ettiği için yaramaz diye etiketlendirilmiş öğrencilerden belki de ancak senelerini müzik işine vermiş sanatçıların okuyabilecekleri eserlerinden oluşmuş çok güzel konserler verdik. Nasıl mı, sadece çocukların kapasitelerini doğru tespit ederek ve onlara inanarak.

Anne-baba olarak çocuğumuzun geleceğiyle ilgili kaygılarımız, toplumdaki genel statümüz, beklentilerimiz ve hayallerimiz bazen onlara fazla yüklenmemize neden olmakta, kısaca bağımsız bir birey olmak yerine kendi kopyalarımızı üretmekteyiz. Bu durum çocuğumuzun geleceğini onun istemediği yöne, yani mutsuzluğa çevirmektedir.

Anaokulu danışmanlığı yaptığım okullardan birinde çalışan öğretmen arkadaşımın işinde iyi olmasına rağmen daima mutsuz olduğunu fark ettim. Kendisiyle yaptığım konuşma sonunda şu ortaya çıktı ki istediği için bu mesleği yapmıyordu. Bunun tek bir nedeni vardı o da annesine verdiği değer. Çünkü annesi onun bu meslekte mutlu olacağına inandığını söylemiş ve geleceğin mesleğinin bu olduğunu belirtmişti. Ama şunu sormayı unutmuştu, acaba kızı hangi mesleği istiyordu?

Kısaca şunu vurgulamak istiyorum. Çocuklarımızı doğru tanırsak, isteklerini ve hayattan beklediklerini can kulağıyla dinlersek yaşam yolunda daha sağlam temellerle yürüyebilmesini sağlarız.