Davutoğlu, Amanpour'a konuk oldu

Davutoğlu, Amanpour'a konuk oldu
Güncelleme:

Davutoğlu, Suriye sınırına kurulacak \"güvenli bölgenin\" gerekçelerini anlattı.

Suriye ve Irak politikası başta olmak üzere tarihinin en kötü günlerini yaşayan Türk Dışişleri uluslararası arenada “çıkış yolu” arıyor. Suriye’deki IŞİD, Irak’taki PKK hedeflerini vurarak yeniden dünyanın gündemine gelen Başbakan Davutoğlu, uluslararası camiada destek bulabilmek için kolları sıvadı. Davutoğlu, AKP tarafından özellikle Gezi sürecinde “lobilere hizmet etmekle” “Türkiye aleyhine çalışmakla” suçlanan uluslararası CNN kanalına konuk oldu. Davutoğlu’nun konuk olduğu gazeteci ise Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere AKP’lilerin seçim meydanlarından ayar verdiği Christiane Amanpour’du.

GÜVENLİ BÖLGENİN GEREKÇELERİNİ ANLATTI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amerikan “CNN International” kanalında gazeteci Christiane Amanpour’un IŞİD ve PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyona ilişkin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, “Suriye krizinin başından beri iki nedenle güvenli bölge oluşturulmasını istiyorduk. Birincisi, bu alan mültecilerin kendi ülkeleri içinde barınabilmeleri için bir alan olacak. Şu an Türkiye tek başına sadece Suriye’den gelen yaklaşık 2 milyon mülteciyi ağırlıyor. İkinci sebep ise bu alan terörist grupların gelmesini önleyecek. O alanda siviller, rejim ve terörist grupların saldırılarına karşı kendilerini güvende hissedecekler. Şimdi, özellikle DAEŞ saldırılarına karşı bu güvenli bölgeyi oluşturmanın zamanı geldi” dedi.

Davutoğlu, IŞİD ile mücadele için ABD ile varılan mutabakatın, Suriye’nin geleceği için ılımlı muhalifleri desteklemeyi de içermesi gerektiğini belirtti.
Amanpour’un “Savaşa geç katıldınız. Bu ani tavır değişikliğin nedeni nedir?” sorusuna Davutoğlu “Aslında ani bir dönüş değil. Suriye toprağındaki tüm terörist varlıklara başından beri son derece aktif şekilde karşıyız. Ancak bu kez DAEŞ, geçen pazartesi Suruç’ta 32 vatandaşımızı öldürdü. Perşembe günü, sınırda 1 askerimizi şehit etti. Dolayısıyla sınırımızı DAEŞ’ten temizlemek gereklilik halini aldı ve operasyona hemen başladık” cevabını verdi.

GÜVENLİ BÖLGE ÖSO İÇİN Mİ?

Amanpour’un “Güvenli bölgenin muhaliflerin silahlanabileceği ve eğitim alabilecekleri” bir alan olup olmayacağı sorusu üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
“Evet. Şu anda bütüncül bir yaklaşım sergilememiz gerektiğini düşünüyorum. DAEŞ’i ortadan kaldırmak tabii ki stratejik bir hedef, ancak başka unsurlar da olmalı. Geçen hafta DAEŞ ve Suriye’deki bütün terörist gruplara karşı savaşmak için ABD ile hava üslerimizi açmak ve koalisyonla beraber savaşmak konusunda anlaştık. Aynı zamanda Suriye’nin geleceği için bir stratejiye sahip olmalıyız. Bu nedenle ılımlı muhalif güçleri desteklemeliyiz.”

Davutoğlu, IŞİD’in eylemlerine uluslararası camiadan tepki gelmemesinden istifade ettiğini belirterek, “DAEŞ, bu insanlara ‘Uluslararası camia sizi desteklemiyor. Sadece ben sizi kendi araçlarımla savunabilirim’ dedi. Bu DAEŞ’n tek kaynağıydı” ifadesini kullandı. IŞİD’in eylemlerini artırmasından Esad rejiminin sorumlu olduğunu belirten Davutoğlu, IŞİD ile etkin mücadele kararının daha önceden alınmış olması durumunda, sivil kayıpların ve mülteci krizinin önüne geçilebileceğini savundu.

Davutoğlu, terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarla ilgili bir soruya ise “Öncelikle, bu savaş ‘Kürtlerimize’ değil, PKK’ya karşıdır” şeklinde yanıt verdi.

AKP’NİN HEDEFİNDEYDİ

Christiane Amanpour özellikle Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaptığı gazetecilikle AKP’nin hedefi haline gelmişti. Hatta son yıllarda AKP’nın yayın organı kimliğine bürünen Takvim Gazetesi’nden Mevlüt Yüksel isimli bir şahıs Amanpour ile hayali ve absürt bir söyleşiye de imza atmıştı.