Ergun Babahan'dan medyaya sert eleştiri

Ergun Babahan'dan medyaya sert eleştiri
Güncelleme:

“Gazetelerin Değil Ama Gazetecilerin Satıldığı Bir Dönemden Geçiyoruz“

t24 yazarlarından Ergun Babahan "Herşeyin geçici bir heves olarak görüldüğü, farklı sesin bastırılmaya çalışıldığı, denetlenemeyenden korkulduğu bir ülke için büyük başarı." yorumunu yaptı vemedyaya çok sert eleştiriler getirdi.

Babahan, Başbakan Erdoğan'ın bir dönem kendisine söylediği sözleri ise köşesine şöyle taşıdı: "Unutmuyorum, bizzat Erdoğan bana söylemişti, ‘‘Medya bir partiyi iktidara getirmez ama iktidardan götürebilir’’ diye. Şimdi bunu önlemek içinmedyanın tasmasını tamamen eline geçirmiş durumda".

İşte Babahan'ın köşesinden çarpıcı bölümler:

GAZETELERİN DEĞİL GAZETECİLERİN SATILDIĞI BİR DÖNEM

Gazetelerin değil ama gazetecilerin satıldığı bir dönemden geçiyoruz. Parayı basanın düdüğü çaldığı bir dönem bu. Hırsıza hırsız diyemeyen, diyememek bir yana hırsızlıkta suçüstü yakalanın darbe mağduru ilan edebilen bir kiralık kalemler dönemine tanıklık ediyoruz. Gazetelerini parayla satamayanlar, gazeteciler satın almaya devam ediyor.

Gerçeklerin kitlelerden özenle saklandığı, yalanların başarı diye sunulduğu, erk sahiplerini zora sokacak gerçeklerin yayınlanmasına mahkeme eliyle yasak getirildiği yeni bir Türkiye bu.

Ama gazetecilik herşeye rağmen var olmayı sürdürüyor.

T24 SIĞINILACAK GÜVENLİ LİMAN OLDU

Geleneksel medyanın iktidara tam teslim olduğu, siyasi iktidarın rüşvet havuzlarıyla medyalar oluşturduğu bir dönemde, t24.com.tr yalan ve dolandan, şaklabanlıktan bıkanların sığındığı güvenli bir liman oldu.

Patronun alacağı ihalenin endişesini taşımayan, bırakın bakanları, cumhurbaşkanlarını özgürce eleştiren, tavır alan insanların birleştiği bir gazetecilik kalesi haline geldi.

Demokrasinin ‘‘Kazanan hepsini alır’’ olarak görüldüğü bir ülkede, t24 ve benzeri haber siteleri kimilerince ‘‘Kaybedenler Kulübü’’ olarak görülebilinir. Öyle olmadığı, burada yazılan yazıların, yayınlanan haberlerin iktidar tetikçisi kalemler tarafından hedef alınmasından anlaşılıyor. t24, çevresine rahatsızlık veriyor ve verdiği bu rahatsızlıktan dolayı kimseden özür dilemiyor.

MANŞET KARŞILIĞI İMAR İZNİ, MADEN RUHSATI

Patronların başbakan kucağına oturduğu bir ülkede medya patronlarının bu geleneğin önemli bir uygulayıcısı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Manşet karşılığı imar izinlerinin, maden ruhsatlarının alındığı bir ülkede, geleneksel medyadan habercilik ve dürüst yorumculuk beklemek saf hayaldir.

Gerçek habercilik iktidarın denetimi dışında kalmış birkaç bağımsız gazete ve özgür haber portallarında mümkün.

Ülkeyi saran her türlü pisliğin, yolsuzluk ve arsızlığın Berlin’den Washington’a her türlü başkentte bilindiği ama kendi halkından gizlendiği bir Türkiye’de yaşıyoruz. Gerçeklerin baskı altına alınıp çarpıtıldığı bir ülkedeki rejime demokrasi denemeyeceği açık.

DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ, ÇOĞULCU...

Evlerinde para kasaları, telefonlardaki rüşvet pazarlıkları ile yakalananların siyasi iktidar eliyle yargının elinden alındığı bir ülkeye hukuk devleti denilmez.
Tüm ülkeyi tek renge, tek tipe dönüştürmeyi amaçlayan, eğitimden kılık kıyafete kadar yaşamın her alanına müdahale eden bir iktidarın var olduğu bir ülkeye kesinlikle çoğulcu da denilmez.

"BİZZAT ERDOĞAN BANA SÖYLEMİŞTİ: MEDYA..."

Bu gerçeklerin geniş kitlelere ulaşması, gerçeklerin su yüzüne çıkması elbette zaman alacaktır. Özellikle medyanın bu kadar sıkı bir denetim altında tutulduğu bir ülkede. Unutmuyorum, bizzat Erdoğan bana söylemişti, ‘‘Medya bir partiyi iktidara getirmez ama iktidardan götürebilir’’ diye.Şimdi bunu önlemek için medyanın tasmasını tamamen eline geçirmiş durumda.

Böyle bir tabloda iş küçük, bağımsız medya gruplarıyla t24 gibi özgür habercilik kalelerine düşüyor.

DOĞAN GRUBU İLE KAVGAM ÖZGÜR MEDYA İÇİNDİ

SABAH’ın Genel Yayın Yönetmeni iken Doğan Grubu ile kavgam özgür bir medya için oldu. Her fırsatta Doğan Grubu’nun gazetecilik anlayışını eleştirdim, manşetlerle bu gerçeği dile getirdim.

Bugün yine özgür bir medya ve özgür bir Türkiye için kavga ediyorum. Bıkmadan usanmadan, sıkılmadan yorulmadan, neyi nasıl görüyorsak yazmaya devam edeceğiz. Varsın iktidarın tetikçileri küfretsin, biz doğruyu savunmayı sürdüreceğiz.