Ertuğrul Özkök, Köşk'ün bazı bilinmeyenlerini yazdı

Ertuğrul Özkök, Köşk'ün bazı bilinmeyenlerini yazdı
Güncelleme:

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Gül çiftinin 7 yılını geçirdiği Köşk'ü ve bazı bilinmeyenlerini yazdı, bir de komplo teorisyenlerini uyardı !

Hayrünnisa Hanım'ın sırları

İşte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün Köşk’te geçirdiği 7 yılda perde arkasında kalan ilginç olaylar...


UZUN masanın ucunda iki Türk bayrağı duruyordu.
İlk bakışta farklı hiçbir şey yoktu.
Masadaki komutan, önce beyaz güllerin altındaki gümüş tepsinin kenarındaki 4 heykelciği fark etti.
Ama bu biraz sonra fark edeceği şeyin yanında teferruat olarak kalacaktı.
Bu salonda daha önce de cumhurbaşkanı tarafından verilen yemeklere katılmıştı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül masaya oturduktan sonra, yemek başlamadan hemen önce komutanlardan biri, önündeki boş tabağa biraz dikkatle bakınca gözleri biraz daha açıldı...
Yanında oturan komutana tabağın üzerindeki işareti gösterdi...
Tarih 30 Ağustos 2012’ydi.
Cumhurbaşkanı Gül, o gün Yüksek Askeri Şûra üyelerine geleneksel yemeğini veriyordu.
Ergenekon ve Balyoz davalarının en gergin günleriydi.
Ama o gün yemeğe damgasını vuracak olan şey, tabağın üzerindeki o işaretti...
O işaretin hikâyesi, bir yıl öncesine gidiyordu.

 

BİR YIL ÖNCE ÇANKAYA KÖŞKÜ’NÜN DEPOSU

 

Hayrünnisa Gül, Çankaya Köşkü’ne geldiğinden beri, zaman zaman depoya gidip, oradaki eski tablolar ve eşyalara bakıyordu.
Depo yeni binanın iki kat altındaydı.
O sayede çok sayıda eser depoda çürümekten kurtarılmıştı.
O gün de gözünden kaçan bir şeyler var mı diye bakıyordu.
İşte o sırada, deponun ayrı bir bölümünde üstü üste yığılmış tabakları fark etti.
Yanında da bir takım gümüş parçalar duruyordu.
Üsttekini alıp baktı.
Üzerinde “Odiot” yazısı okunuyordu.
Tabağın tozunu biraz daha silince, gözleri açıldı.
Tabağın üzerinde bir tuğra vardı.
Sonra öteki tabaklara baktı.
Hemen hepsinin üzerinde aynı tuğra vardı.
O gün akşamüzeri, bazı tarihçiler Köşk’e çağrılmış ve tabakların üzerindeki tuğranın ne olduğu ortaya çıkmıştı.
Sultan İkinci Mahmud’un tuğrasıydı...
Biraz daha araştırılınca iş anlaşıldı.

TUĞRALI TABAKLAR

Bu tabaklar Osmanlı sarayında kullanılmıştı.
Saray o dönemde yemek takımlarını, Avrupa’nın önde gelen saraylarına yemek takımı hazırlayan Odiot’tan alıyordu.
Odiot, 17’nci yüzyılda kurulmuş bir şirketti. Asıl işi gümüş eşya yapmaktı.  
Zamanla büyük sarayların yemek takımlarını veren şirket haline dönüşmüştü. Yemek takımı verdiği kişiler arasında Napoleon Bonaparte ve Borgia Ailesi vardı.
Mısır Hidivi Said Paşa’ya 3 bin parçalık bir servis vermişti.
Keza Rusya çarları da yemek takımlarını bu şirketten alıyordu.
Şirketin en prestijli müşterilerinden biri de Osmanlı sarayı idi.
Atatürk Çankaya’ya geçtikten sonra Dolmabahçe’deki bu yemek takımlarını Çankaya’ya getirtmişti.
Yemek takımları onun zamanında kullanılmış, ancak sonradan depolara atılmıştı.
Hayrünnisa Gül, depodaki tabakları bulup, uzmanlara tamir ettirdi.
Sıra bu takımların tekrar servise konulmasına gelmişti.
Bunun için de anlamlı bir gün seçilmeliydi.

 

TABAĞIN ÜZERİNDEKİ TUĞRANIN SIRRI ÇÖZÜLÜYOR

O gün, 30 Ağustos 2012 idi.
Yüksek Askeri Şûra gergin bir toplantıdan sonra yemeğe geçiyordu.
O gün komutanın önüne gelen tabağın üzerindeki tuğra Sultan İkinci Mahmud’a aitti.
Çankaya’da Atatürk’ten sonra, Osmanlı ile Cumhuriyet arasında kopan ilişki o gün tekrar kuruluyordu.
Ertesi gün bütün gazeteler bu haberi verirken, Hayrünnisa Gül’ün Çankaya’da başlattığı büyük devrimin kamuoyuna yansıyan ilk işareti gelmişti.
Ama bu aysbergin sadece görünen kısmıydı.
Köşk’ün duvarları arasında, tarihinin en büyük değişimi başlamıştı.

 

Komplo teorisyenlerine önemli not:
 

Bu yazı dizisindeki bilgileri hangi kaynaktan aldığımı yarın açıklayacağım. Komplo teorilerinizi yazmaya başlamadan önce 24 saat lütfen. 

 

DEVAMI İÇİN :

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/67/Ertugrul-ozkok/49493/Hayrunnisa-Hanim-in-sirlari