Hidayet Karaca:‘Örgüt' yazılı kimlik verdiler oyumu zindanda kullandım

Hidayet Karaca: ‘Örgüt' yazılı kimlik verdiler oyumu zindanda kullandım

Hukuksuz şekilde Silivri Cezaevi'nde tutulan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, hakkında iddianame bile yazılmadan terör örgütü yöneticisi ilan edildi. Karaca'ya ‘314/1 terör örgütü kurucusu ve yöneticisi' yazılı bir kimlik kartı çıkarıldığı ve 7 Haziran seçimlerinde bu kimlikle oy kullandırıldığı ortaya çıktı.

Özgür basını susturmaya yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan ve mahkemenin tahliye kararına rağmen Silivri Cezaevi'nde 179 gündür hukuksuz şekilde tutulan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'ya yönelik skandal uygulamalara bir yenisi daha eklendi. Karaca'ya, hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmamasına rağmen ‘314/1 terör örgütü kurucusu ve yöneticisi' yazılı bir kimlik verildiği ve 7 Haziran seçimlerinde bu kimlikle oy kullandırıldığı ortaya çıktı.

Hidayet Karaca, yaşadıklarıyla ilgili Twitter hesabından oğlu aracılığıyla paylaşımlarda bulundu. 6 aydan beri mazlum, mağdur, tutuklu ve esir olarak zindanda bulunduğunu yazan Karaca, yaşanan hukuksuzluklara, zulümlere, adaletsizliklere dikkat çekti. Halkın, böyle bir ortamda sandık başına gittiğini kaydeden Karaca, “Seçim kampanyası sürecinde hemen her gün anayasa ihlalleri yaşandı. Tarafsız olması gereken kişiler ve kurumlar anayasayı yok saydı. Jandarmaların eşliğinde üstüm başım aranarak cezaevi aracına bindirildim. Elime de yeni hazırlanmış ‘314/1 terör örgütü kurucusu ve yöneticisi' yazılı bir kimlik verdiler. O kimlikle 1 No'lu cezaevinde demokratik hakkım olan oyu sandığa attım.” diye yazdı. Hidayet Karaca'nın paylaştığı tweet'ler şöyle:

“6 aydır mazlum, mağdur, tutuklu ve esir olarak zindandayım. Bu süreçte bir ömre sığacak hadise yaşadım. Şahsen yaşadığım sıkıntılar bir yana, ülkemin içinde bulunduğu yıpratıcı süreç, vicdanıyla yaşayan herkesin ömründen çalıyor. Hukuksuzluklar, zulümler, adaletsizlikler… Hangi birini sayacaksın… Her neyse.. Bu kadar kötülüğün yaşandığı bir dönemde demokrasi, hak, hukuk ve insan hakları umuduyla halk sandık başına gitti. Ama ne gidiş.. Öyle bir kampanya süreci yaşandı ki; geçmiş yıllarda böylesi bir dönem hiç yaşanmadı. Seçim kampanyası sürecinde hemen her gün anayasa ihlalleri yaşandı. Tarafsız olması gereken kişiler ve kurumlar anayasayı yok saydı. Ben de oyumu zindanda kullandım. Jandarmaların eşliğinde üstüm başım aranarak cezaevi aracına bindirildim. Elime de yeni hazırlanmış ‘314/1 terör örgütü kurucusu ve yöneticisi' yazılı bir kimlik verdiler. O kimlikle 1 No'lu cezaevinde demokratik hakkım olan oyu sandığa attım. Tekrar jandarmaların arasında aylardır yaşadığım koğuşuma, halka kapalı Hakk'a açık mekanıma geldim. Oyumu atarken ‘Allah'ım, ülkem ve insanımız için hayırlısı ne ise onu nasip et' diye dua ettim.”