Hikmet Sami Türk: Medya operasyonun amacı muhalif yayını durdurmak

Hikmet Sami Türk: Medya operasyonun amacı muhalif yayını durdurmak
Güncelleme:

Hikmet Sami Türk: Medya operasyonun amacı muhalif yayını durdurmak

HİKMET SAMİ TÜRK: OPERASYONUN AMACI MUHALİF YAYINI DURDURMAK

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, makul şüphe yasasını ve bu kapsamda yapılan medyaya darbe operasyonunu değerlendirerek önemli açıklamalar yaptı.

Aktifhaber.com’un sorularını cevaplayan Hikmet Sami Türk, CMK’nın 116. Maddesi olan makul şüpheyle ilgili hükmün son 7 ay içerisinde 2. Kez değiştirildiğini belirterek ‘Gerçek amaç ne’ diye sordu.

Medyaya darbe operasyonuna bakıldığında yapılan değişikliğin, hukukla değil, siyasal sebeplerden dolayı yapıldığını düşündürdüğünü ifade eden Türk, basın özgürlüğüne ağır bir müdahalenin olduğunu ve bu müdahalelerin ciddi kaygılanmaya sebep olduğunu vurguladı.

İŞTE HİKMET SAMİ TÜRK’ÜN YAPTIĞI O AÇIKLAMALAR:

AYNI MADDEDİNİN 7 AYDA İKİ KEZ DEĞİŞTİRİLMESİNİN SEBEBİ NE?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda arama ve el koyma adı altında önce 116. Maddede şüpheli ve sanıkla ilgili bir hüküm getiriyor. Bu hüküm son 7 ay içerisinde 2. kez değiştirilmiş oluyor.

Madddenin ilk şekli şimdi getirilen şekildi. Yani yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği konusunda makul şüphe varsa şüphelinin veya sanığın üstü, evi, işyeri veya ona ait yerler aranabilir. Bu makul şüphe tabi yoruma elverişliydi.

Bunu daha somut bir şekilde yapılabilecek bir işlem haline getirebilmek için 7 ay önce yapılan bir değişiklikle buna da makul şüphe yerine somut delillere dayalı kuvvetli şüphe ibaresi kondu. Şimdi burada tekrar makul şüphe ibaresi getirildi.

İNSANIN GERÇEK AMAÇ NE SORUSUNU SORMAKTAN KENDİSİNİ ALAMIYOR

Tabi sormak gerekir 7 ay önce bu hükmün değiştirilme sebebi neydi ve şimdi tekrar eskiye dönülme sebebi ne? Bu ilginç bir konu. Hukuk düzeyinde, istikrar bakımından eleştirilebilecek bir durum.

7 ay önce bunu değiştiriyorsunuz. Herhalde önceki ölçünün sakıncalarını gördünüz o sebeple değiştiriyorsunuz. Ama şimdi tekrar eskiye dönüyorsunuz. Ceza Muhakamesi Kanunu bir temel kanundur. Bu kadar kolaylıkla değişiklik olmaması gerekir. İnsan ister istemez ‘Gerçek amaç nedir, neden yapıldı böyle arka arkaya’ sorularını sormaktan kendisini alamıyor.

SON GÖZALTILARIN SEBEBİ HUKUKLA DEĞİL SİYASETLE İLGİLİ

Son gözaltına almalar Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ifade ettiği gibi, sadece hukukla ilgili olmadığını, siyasal sebeplerden kaynaklandığını düşündürecek nitelikte. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı, bunlar son zamanlarda iktidara muhalefet yapan basın yayın organları arasında yer alıyor.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK AĞIR BİR MÜDAHALE

Türkiye’de son zamanlarda gazetecilere yöneltilen suçlamalar hep ‘Ayrı bir örgüt, darbe yapacaklar, onun için bir araya gelmişler, Anayasal düzeni devirecekler’ suçlama bu. Çok ağır bir suçlama. Ama gerçekte başka benzeri olaylarda sonradan o gözaltına alınan, hatta aylarca tutuklanan kişinin tahliye edilmesinden sonra anlaşılan şu ki; bu suçlama aslında gerçek değil. Gerçekte bu yayın organlarının yaptığı muhalefet, onu susturmak. O nedenle bu uygulama. İsnat edilen suç başka bir ad taşısa da, gerçekte basın özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale niteliğindedir.

CİDDİ KAYGILANMAYA SEBEP OLUYOR

Ben hala hukuk düzeyinin korunduğuna inanmak isteyen saf insanlardan biriyim. Ben hukuk devletinin ve onun önemli bir unsuru olan kişi güvenliğinin hala varlığının korunduğuna inanmak isteyen bir kimseyim. Ama yapılan müdahaleler çok ciddi kaygılanmaya sebep olacak nitelikte.(aktifhaber)