İnce Memed'in yapımcısı Yaşar Kemal'i anlattı

İnce Memed'in yapımcısı Yaşar Kemal'i anlattı
Güncelleme:

İNCE Memed'i beyaz perdeye taşıyan yönetmen Fuad Kavur, dün yaşama veda edan 35 yıllık yakın arkadaşı Yaşar Kemal ile ilgili anılarını paylaştı.

Fuad Kavur, Yaşar Kemal ile tanıştıkları dönemi, İnce Memed'in sinema filminin çekilmesi sırasındaki süreci ve Yaşar Kemal'i şöyle anlattı:

'Yaşar Kemal ile ilk kez 1979 yılında Paris'te tanıştım. 'İnce Memed'in filmini yapmaya oldukça ilgili yapımcı Sir Peter Ustinov ile çalışıyordum. Yaşar Kemal, Paris'e geldiğinde onu Ustinov ile tanıştırdım. Ustinov, romandaki Abdi Ağa'yı oynayacaktı. Ancak Ankara'daki dönemin hükümeti filmin yapımcılığını üstlenen Fox Film şirketine, filmi komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle Türkiye'de çekmelerine izin vermedi. Yaşar Kemal'i Ustinov'un Paris'te evine götürdüm. Hepimiz cambaz ipinde yürüdüğümüzü biliyorduk. Filmi yapmak isteyerek açıkça komünist olarak suçlanabilirdik. Kavur, Ustinov'un evindeki Chagalls, Picassos, Manets, Degas ve Van Gogh'u Orijinal tablolarını görünce bana 'Hiç kimse bu adamı komünist olduğu için suçlayamaz' demişti. Ustinov'a Yaşar'ın söylediğini tercüme edince de hepimiz kahkayı bastık. Ustinov'un evinden ayrıldığımızda Yaşar bana, 'Biliyorum bu filmi yapacaksın' dediğinde, 'Bunu nerden biliyorsun?' diye sormuştum. O da bana 'Çünkü insan ilişkilerine değer veriyorsun' yanıtını vermişti. Uzun yıllar bu yanıtın ne anlama geldiğini düşündüm."

"YILLAR GEÇTİKTEN SONRA NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLADIM"
Kavur, DHA muhabirinin "Sizce ne demek istemişti?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"'O zamanlar henüz 30 yaşındaydım. Yıllar geçtikten sonra Yaşar'ın ne demek istediğini anladım: İnsan olmak.. İşte bu onun romanlarının merkeziydi ve onu büyük yazar yapan da buydu. Hepimizin anlaması gereken en önemli şey insan olmak. Tamamen.."

Kavur, Orhan Kemal ile ne kadar sıklıkla görüştükleri sorusu üzerine şunları söyledi:

"Paris'ten sonra İstanbul'a geldiğimde onu ziyaret ettim. Bu sırada filmin senaryosu hazırdı, filmin çekin iznini almak için Türkiye'ye gelmiştim. Basinköy'de harika bir evde oturuyordu. Evine gittğimde küçük bir masada yazı yazıyordu. Önemli bir bölümü bitirmeye çalışıyordu ve durmak istemiyordu. Ben de bir köşede oturdum, karısı Thilda ile sohbet ettim. Büyük bir yazarı, yazarken gözlemleyebilme fırsatı buldum. O sırada tamamiyle yazılarına dalmıştı. Onunla birlikte olduğunuzda olağanüstü bir yetenek ile olduğunuzu fark ediyordunuz. Yaşar Kemal'in oldukça şiirsel bir tarafı vardı. Sadece özel sanatçılarda bulunan özel bir hassaslığa sahipti. Bu özellik ona aynı zamanda sıradan insanların görmediklerini de gösteriyordu. Hepsinden öte, gerçek bir yazar sadece gerçekleri yansıtır. Yaşar, bu olağanüstü hassas yapıya sahipti."

"FİLMİ ÇUKUROVA'NIN TOPRAKLARINDA ÇEKMEK İSTEMİŞTİ"
Kavur, Kemal'in filmi Çukurova'da çekmek istediğini belirterek şunları ifade etti: "Ankara'ya gidip Bülent Ecevit'ten filmin yapılması için izin istedim. Kabul etti. Ben Londra'ya dönene kadar hükümet düştü ve yeni hükümet İnce Memed'i komünist propaganda yaptığı gerekçesiyle reddetti. Ben de çekimleri Yugoslavya'da yapmaya karar verdim. Yaşar, buna gerçekten çok üzüldü. Filmi Çukurova'nın bozulmamış topraklarında çekmeyi çok istiyordu. Oscar Ödüllü kameramanımız Freddie Francis ile şüphesiz Çukurova filmin yıldızı olurdu."