Mehmet Barlas'tan hesaplaşma çağrısı

Bugünkü “Artık yarına dönmek zamanı geldi ve geçiyor” başlıklı yazısında Türkiye’nin dünün ve önceki günün hesaplaşmalarını bir türlü tamamlayamadığını ifade eden Barlas, “Bugüne ve yarına yeterince vakit ve enerji ayıramadık” dedi.

Askeri darbenin suç sayılmadığı dönemde, sol, sağ veya liberal düşüncenin suç sayıldığını belirten Barlas, “Çoğunluğu Müslüman olan bir toplumun kitle gazeteleri “Gericiler yine toplu namaz kıldılar” diye başlıklar atıp, Cuma’ları haberleştirdiler. Ramazan ayının sonunda “Yine” bayramın gelmesi haber oldu. Ve “Derin Devlet” bu tür çarpıcı haberlerle şartlandırılmış Beyaz Türkleri şeriat tehlikesinden kurtarmak için, bu haberleri yapan medya ila birlikte darbeler yapmadı mı? Ve bu akıl dışı süreçte devletin polisi, yargısı, idaresi “Cemaatçi” olmadı mı?” diye yazdı.

Basın özgürlüğü…

Geçmişte resmi ideolojinin “Biz tek milletiz, bu topraklarda Kürt yoktur” söylemini seslendirdiğini ifade eden Barlas, şöyle devam etti: “‘Kürt realitesi’ni yok saydığımız için, bu realite sonunda karşımıza terör biçiminde çıkmadı mı? ‘Basın özgürlüğü’ acaba sadece gazetecilerin ifade özgürlüklerini mi, yoksa basın patronlarının medya gücünü kullanarak hızlı para kazanmalarını da içeren bir kavram mı?”

Artık hesabı görsek

‘Asker- siyaset-medya-mafya gibi aktörlerin sahneledikleri 28 Şubat postmodern darbesinin Türkiye’ye parasal bedelinin 250 milyar dolar olduğunu’ söyleyen Barlas, yazısını “Neyse… Şu dünün ve önceki günün hesabını tam olarak bir görsek de, artık yarına ve öbür güne dönebilsek…” diye noktaladı.