Waldo kim?

Waldo kim?
Güncelleme:

Akif Beki, Ahmet Hakan'a yapılan saldırı sonrası ilginç bir yazı kaleme aldı. Hedefinde havuz medyası vardı. İsim vermedi. Ancak sanki hedefinde Cem Küçük vardı. Yorumu size bırakıyoruz?

İŞTE AKİF BEKİ'NİN YAZISI:

Sen neden ayağa kalkmıyorsun Waldo!

03.10.2015 Cumartesi
AHMET Hakan'a saldıran 4 kişi akşamdan sabaha yakalandı, Murat Sancak'a kurşun atan 2 kişidense hâlâ ses seda yok.
O saldırı da basın özgürlüğünü hedef alıyordu, o da medyayı susturmaya dönüktü. Üstelik bir terör eylemiydi. Üzerinden de 6 hafta geçti...
Fakat Murat Sancak'ın medya grubu lal kesilmiş gibi. Çığırtkanlıkta çığır açanların ağzını bıçak açmıyor bu konuda.
İşi ağırdan alan emniyetin başına gök kubbeyi yıkmıyorlar, failleri enseleyip adalete teslim etmeyenlerin yakasına yapışmıyorlar.
'O teröristler buraya gelecek' diye kıyametler koparıyor olmaları gerekmez miydi?
2 televizyon ve 3 gazeteleriyle dünyayı valiye, savcıya dar etmiş olmalı değiller miydi?
Onların bu suskunluğunu yadırgamıyorsun, neden diye sormuyorsun da bizim Hürriyet'te yeri göğü inletmemize mi takıyorsun Waldo!

* * *

Camı çerçevesi aşağı indirildi diye Hürriyet'in ortalığı ayağa kaldırmasına tepki gösteriyorsun.
'Camı çerçevesi amma da kıymetliymiş' diye bir gazeteye taşlı-sopalı saldırıyı küçümsüyorsun, basitleştiriyorsun, normalleştiriyorsun, kanıksatmaya çalışıyorsun...
'Olur böyle vakalar, alışın' demeye getiriyorsun...
'Bak Star medyanın patronuna 21 kurşun sıktılar, gıkımız çıkıyor mu, senin gibi vaveyla koparıyor muyuz, sen de böyle akıllı uslu ol' diye bir de kendini örnek gösteriyorsun...
Sen de ortalığı velveleye vereceğine, Hürriyet'i velvelecilikle suçluyorsun.
Sen de en azından kendi can güvenliğin, basın özgürlüğün için sesini yükselteceğine, Hürriyet'in sesini bastırmaya uğraşıyorsun.
Sen de gürültü çıkaracağına, Hürriyet'in çıkardığı gürültüden rahatsız oluyorsun.
'Ahmet Hakan'a saldıranlar anında bulunuyor da Murat Sancak'a saldıranlar 6 haftadır neden bulunamıyor, Ahmet Hakan'ınki can da Murat Sancak'ın canı can değil mi' diyeceğine... 'Biz ses etmiyoruz, sen de tantana yapma, sızlanmayı kes' diyorsun.
Biraz garip değil mi senin bu durumun Waldo!

* * *

İki gözüm Waldo! Başkası niye baskıya, şiddete karşı çıkıyor diye yaygarayı basacağına sen de yap, sen de özgürlüğüne sahip çık, sen de maruz kaldığın baskı ve şiddete boyun eğme...
Fakat yeri yerinden oynatmıyorsun, neden Waldo!
Seni tutan ne, hani nerede Star Medya Grup Başkanı Murat Sancak'ın canına kasteden o azılı teröristler? Hani öldürmek kastıyla tetiği çeken gözü dönmüş o suikastçılar? Haftalar oldu neden yakalanamıyorlar? Bir güne bir gün sormaz mı emniyete insan Waldo?

 

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

WALDO'NUN HİKAYESİ

Henry david thoreau, abd'nin meksika'ya karsi yuruttugu emperyalist savas sirasinda konan nufus basina vergiyi, 'odedigi dolar bir adam oldurmek uzere, baska bir adam veya tufek satin almaya yaramasin' gerekcesiyle vermeyi reddedince bir gece hapiste yatti. kendisinden 14 yas buyuk olanve bir cok ozgurlukcu dusunceyi kendisiyle paylasan ralph waldo emerson, telasla arkadasini gormek uzere onun hucresine girdiginde aralarinda soyle bir konusmanin vereyanettigi anlatilir:

- henry, neden buradasin?
-waldo, sen neden burada degilsin?