Önce aşağıdaki sonra bu haberi okuyun lütfen!

Önce aşağıdaki sonra bu haberi okuyun lütfen!
Güncelleme:

Takvim, Gülse Birsel'i ortaöğretimde başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla ilgili yazısı yüzünden sert bir dille eleştirdi.

İŞTE TAKVİM'İN HABERİ:

 

Pensilvanya'nın emrine giren Aydın Doğan'ın Hürriyet'inde köşe yazarlığı yapan Gülse Birsel ortaöğretimde başörtüsü serbestliğiyle ilgili skandal bir yazıya imza attı.  

Müslüman bir ülkede yıllardır ezilen bir kesimin haklarının verilmesi Gülse Birsel kafasındaki insanları rahatsız etti. Daha yanındaki işçisinin bile sigortasını ödemeyip büyük bir sahtekarlık yapan Gülse Birsel ortaöğretimde başörtü kullanımına izin veren düzenlemeyi eleştirdi. Bugün Hürriyet'teki köşesinde "Git patlat bu kafayı şimdi!" deyip başörtüsü özgürlüğüne dair yine ağzına hiç alınmayacak sözlere imza attı. Elitist bir aşağılama dolu yazısında haktan en son söz edecek kişi olan Birsel öğrencilerin başörtüsüne takıldı, yazısında başörtüsünü aşağıladı.

 

ÖNCE YANINDA ÇALIŞTIRDIĞIN İŞÇİNİN SİGORTASINI ÖDE

Gülse Birsel'in yanında 12 yıl çalıştıktan sonra iş akdi feshedilen Mazlume K., sigortasız çalıştırıldığı iddiasıyla iki yıl önce Birsel'e dava açmıştı. Mazlume K. sürdürdüğü hukuk mücadelesini kazanmış ve mahkeme kararıyla zor da olsa Gülse Birsel'den haklarını geri almıştı. 10 yaşındaki çocuğun özgürlüğü olamaz, kendi karar veremez, başörtüsü serbestliği adaletsiz diyen Birsel, devletin koyduğu yasalara uymayarak yanında çalıştırdığı kişinin hakkını vermemişti.

 

BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİNİ CAHİLLİK OLARAK NİTELEDİ

Gülse Birsel, köşe yazılarında sözde insan hak ve özgürlüklerini savunduğunu söyleyip yanında çalıştırdığı işçisinin sigortasını ödememesiyle gündeme gelmiş ve Birsel'in adaleti gözler önüne serilmişti... Gülse Birsel, "Bu, sonun başlangıcıdır ey ahali! Türkiye'den yıllardır çok az bilimadamı çıkıyor. İcat yok. Yenilik yok. Sanayi geriliyor. İşsizlik diz boyu ama sanayiciler yetişmiş eleman bile bulamıyor! Hiçbir değer yaratamıyoruz. Kupon araziler bittiğinde ne yapacağız? Kız öğrencilerin saçlarını kırmızıya boyaması, kazıtması, başörtüsü, fötr şapka veya naylon torba takması beni zerre kadar ilgilendirmiyor! Ama eğitimin kalitesizliği yüzünden geleceğimiz tehlikede. Ufukta bilgisiz ve mesleksiz genç yığınlarının bizi sürüklediği yoksul ve geri kalmış bir karanlık görünüyor.

"Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki bir ortaokul mezununun yanında, bugünün üniversite öğrencisi kara cahildir" denir ya hep! O yokluk döneminde, hâlâ en iyi eğitimi veren üniversitelerin, sanat ve bilim kurumlarının kurulması, buraların insan yetiştirmesi için yurtdışından getirtilen hocalar, ayrılan enerji ve kaynak, o günün öncelik sırasındaki doğru bakışı gösteriyor.

 

Kanımca şu an Türkiye'nin en vahim problemi, İlber Hoca gibi konuşmak pahasına, cahilliktir! Bu durumu değiştirmeye, detayları ve toplum mühendisliğini bırakıp "iyi ve bilimsel eğitime" acilen kafa patlatmak lazım." diye yazdı. 

GÜNDEME GELMEK İÇİN HER YOLU DENİYOR

Yalan Dünya adlı dizisi tutmayınca unutulan Gülse Birsel yeniden gündeme gelebilmek için başörtülülere saldırdı...

"Gülse Birsel'in 'adalet'ini Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel şu çarpıcı yazıyla gündeme getirmişti:

 

Mazlume K., kendisini 12 yıl sigortasız çalıştırıldığı iddiasıyla iki yıl önce Gülse Birsel'e açtığı davayı kazandı. Birsel, Mazlume K.'yı yanında çalıştırdığı süre boyunca ödemediği tüm primleri SGK'ya yatıracak. 

 

Toplumun örnek aldığı, sevilen bir sanatçının suçlu bulunması ne kadar acı. Üstelik dava iki yıl sürdü. Birsel, bu süre zarfında çalışanının hakkını ödeyebilirdi ama ödemedi. İnatla davayı kazanmayı bekledi. Yazık!

 

ELEŞTİRİLİNCE KOVDU 

Oysa Gülse Birsel, köşe yazılarında insan hak ve özgürlüklerinin yılmaz bekçisiydi. Yapılan hak ihlallerini zekice yazılarla eleştiriyordu. Senaryosunu yazdığı dizilerde toplumsal olaylara yaptığı göndermelerle büyük alkış alıyordu. 

Elbette Birsel, çalışanının hakkını gasp eden ilk insan değil ama haktan, adaletten bahsedip sonra da en yakın çalışanına kazık atması düşündürücü. 

Birsel, senaryoyu geciktiriyor diye kendisini eleştiren Hümeyra'yı da 'Yalan Dünya'nın kadrosundan çıkarmış. Demek ki Birsel'in eleştiriye de tahammülü yok!

DÜRÜST İNSAN OLMAK 

Eleştiride sanatçılar genelde ön saflarda yer alır ama açın bakın üçüncü sayfa haberlerini, bütün usulsüzlükler hep onlardadır. Türk insanının temel sorunlarından biri de kendine karşı dürüst olmaması. Sosyal medyada, eş dost arasında vs. çoğumuz haktan, adaletten bahsederiz. Yapılan hak ihlallerini kıyasıya eleştiririz ama kendi kapımızın önünü süpürmeyi hep unuturuz! 

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün araştırmasına göre; Türkiye'de her beş kişiden biri rüşvet veriyor. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) araştırmasına göre de; Türkiye işçi haklarını en fazla ihlal eden ülkeler arasında Kolombiya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle birlikte aynı kategoride ve üst sıralarda yer aldı. 

Birbirimizi kandırmayalım; dürüst, iyi, adil insan yetiştiremiyoruz ama eleştiriye gelince üstümüze yok!