Tweet attı diye gazetecinin 130 yıl hapsini istiyorlar

Tweet attı diye gazetecinin 130 yıl hapsini istiyorlar
Güncelleme:

Tweet attı diye gazetecinin 130 yıl hapsini istiyorlar

Tweet attı diye gazetecinin 130 yıl hapsini istiyorlar

Medyaya yönelik baskı ve susturma çabaları giderek artıyor. Gazeteciler yazdıkları haberlerden sonra Twitter hesaplarından yaptıkları paylaşımlar nedeni ile dava kıskacına alındı.

Son dönemde çok sayıda gazeteci hakkında eleştiri içerikli tweetleri nedeniyle Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla dava açıldı. Bugün Gazetesi yargı muhabiri Kamil Maman da attığı tweetler nedeniyle soruşturma kuşatmasına alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları Maman’ın attığı ve içinde Erdoğan’ın adının geçtiği her paylaşımı suç kabul ederek şikâyetçi oluyor. Bu nedenle hakkında İstanbul ve Anadolu Adliyesi’nde çok sayıda dava açıldı. Maman’ın son 6 ay içinde attığı ve Cumhurbaşkanı’nın adının geçtiği her Tweet şikâyet konusu yapılıyor. Hakkında şu ana kadar 25 soruşturma açıldı. Kamil Maman, Erdoğan’a hakaret iddiasıyla hakkında en fazla soruşturma açılan gazeteciler listesine adını yazdırdı. Maman, hakkındaki soruşturmaların davaya dönmesi halinde toplamda yaklaşık 130 yıl hapis istemiyle yargılanacak. Türk Ceza Kanunu 299. madde 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Bunun basın yayın aracılığı veya alenen işlenmesi halinde cezada üçte bir oranında artırılabiliyor. 

Günaşırı ifadeye çağrıldığını belirten Kamil Maman, yazdıklarında kimseye hakaret etmediğini vurguladı. Gazeteci Maman şunları söyledi: “Ben Twitter hesabını gazeteci olarak kullanıyorum. Attığım tweetlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hiçbir hakaret bulunmuyor. Yasada Cumhurbaşkanı’nı eleştirmek suçtur diye bir tanım varsa evet suçluyum. Susturmak ve konuşturmamak için soruşturma yağmuruna tuttular.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hakim ve savcılar hakkında yaptığı ‘tutuklamalar sürecek’ açıklamasının hemen ardından HSYK’nın harekete geçtiğini hatırlatan Maman şöyle devam etti: “Eğer hukuk devletini savunuyorsanız, bunu bir gazeteci olarak eleştirmek de benim ve her vatandaşın görevidir. Şahsen bu davalar ve soruşturmalar beni zerre korkutmuyor.”

“Meydanlarda ve havuz gazetelerinde insanlara etmedik hakaretler bırakmayanların en ufak bir eleştiriye bile soruşturma açtırmaları da ayrı bir komedi.” diyen gazeteci, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) siyasetçilerin en ağır eleştirilere katlanma yükümlülükleri olduğuna dair sayısız emsal karar var. Ancak Türkiye’de en küçük eleştiriye bile anında dava açılıyor.” diye konuştu.