Eygi'den çarpıcı yorumlar

Eygi'den çarpıcı yorumlar
Güncelleme:

Eygi, \"gerçek temiz dindarlar azınlığa düşmüş. Din ve mukaddesat sömürüsü almış yürümüş\" diye yazdı.

"İSLAMCILIK, çeşit çeşit siyasal İslam ve ucuz popülist din edebiyatı ilerledikçe; Kur’ana, Sünnete, İslam ahlakına ve hikmetine uygun gerçek dindarlık geriliyor" diyen Eygi, şu ifadeleri kullanıyor: "Oruç tutanların, beş vakit namaz kılanların sayısı azalıyor. İslam ahlakı konusunda korkunç bir fesat görülüyor. Din din denilerek dinin içi boşaltılıyor. Müslüman olmayan İsveç, Norveç, Danimarka, Yeni Zelanda gibi ülkelerdeki şeffaflık ve temizlik, doğruluk ve dürüstlük bizde yok. İslam’ın kesinlikle haram kıldığı, yasakladığı rüşvet alma verme, haram yeme, gayr-i meşru rantlar, riba, zina, yalan iftira gıybet, emanete hıyanet, gıybet, dedikodu korkunç boyutlara ulaşmış, genelleşmiş."

Eygi'nin " Yakın tarihimizde Müslümanlar tek parti zulmü altında inlerken Ümmet bünyesinde bugünkü kadar iç fesat, çekişme, tefrika yoktu" tespiti de dikkat çekiyor.

İşte Eygi'nin güne damga vuracak değerlendirmeleri:

Gerçek Dindarlık Geriliyor

İSLAMCILIK, çeşit çeşit siyasal İslam ve ucuz popülist din edebiyatı ilerledikçe; Kur’ana, Sünnete, İslam ahlakına ve hikmetine uygun gerçek dindarlık geriliyor. Oruç tutanların, beş vakit namaz kılanların sayısı azalıyor. İslam ahlakı konusunda korkunç bir fesat görülüyor. Din din denilerek dinin içi boşaltılıyor.

Müslüman olmayan İsveç, Norveç, Danimarka, Yeni Zelanda gibi ülkelerdeki şeffaflık ve temizlik, doğruluk ve dürüstlük bizde yok.

İslam’ın kesinlikle haram kıldığı, yasakladığı rüşvet alma verme, haram yeme, gayr-i meşru rantlar, riba, zina, yalan iftira gıybet, emanete hıyanet, gıybet, dedikodu korkunç boyutlara ulaşmış, genelleşmiş. Birbirlerine kardeş olmaları gereken mü’minler, birbirinden kopuk bin parçaya, hizbe, fırkaya bölünmüşler ve bunların bazısı bazısıyla çekişiyor. Dindar geçinenler de, dinsizler de din din diye feryat ediyor ama ortada gerçek dindarlık var mı? Varsa yüzde kaç nispetinde?

Gerçek temiz dindarlar azınlığa düşmüş.

Din ve mukaddesat sömürüsü almış yürümüş.

Bir Ramazan daha geçirdik ve bayram yaptık. Bu kutsal bereket, feyiz ve rahmet ayında neler yaptık?

Tek bir Ümmet çatısı altında birleşmek için ne gibi teşebbüs ve faaliyetlerimiz oldu?

Başımıza râşid ve muktedir bir İmam seçmek için çırpındık mı?

İslam dünyası kan revan içindeyken, maddeten ve mânen mağdur ve mazlum kardeşlerimize yardım için yeterli şekilde çalışabildik mi?

Ülke çapında topyekun bir ıslah ve ahlak seferberliği başlatabildik mi?

Görülmemiş bir hürriyete ve zenginliğe sahip olmamızı rağmen, yapılması gereken hizmetleri yaptık mı?

Zekatlarımızı Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde verdik mi?

Lisanlarımızı gıybet ve yalan pisliğinden arındırdık mı?

Ülke çapında bir ilmihal ve ahlak eğitimi kampanyası başlattık mı?

Emr bi’l-mâruf ve nehy ‘ani’l-münker farzını doğru dürüst yaptık mı?

Hakikî dindarlığın olmadığı yerdeki İslamcılıkları, siyasal İslamı, ucuz din edebiyatını ne yapayım ben. İlim, irfan, ihlas, takva, istikamet (doğruluk), uhuvvet, islamî faziletler, ahlak ve karakter üstünlüğü, ittihad, Ümmet birliği, İmam-ı Kebir yoksa ne işe yarar bunlar?

Yakın tarihimizde Müslümanlar tek parti zulmü altında inlerken Ümmet bünyesinde bugünkü kadar iç fesat, çekişme, tefrika yoktu.

Realitede Ümmet var mı, bilmiyorum ama varsa ne hale gelmiş, ne boyalara girmiş bu Ümmet.

Şu cemaat ve tarikat holiganları, Müslümanların başına müşterek=ortak bir İmam seçilmesi için niçin çalışmıyorlar?

Yekûn olarak milyarlarca dolar hizmet bütçelerine sahip şu muhteremler neler yapıyor, neler yapmıyor?

Gençliğin ve halkın bir kısmı dinsizliğe kayıyor, korkunç irtidat selleri akıyor. Bunları kurtarmak için ne gibi çalışmalar yapıyoruz?

Ah ah ah!.. Dinin içi boşaltılıyor, küfür ve nifakın isteğine uygun yeni bir light ve ılımlı İslam türetilmek isteniyor ama bizim çoğumuzun durumun vahametinden haberi yok.

Önce Şeriat elden gitti. Şimdi din elden gidiyor. Namaz kılanlar, oruç tutanlar azınlığa düştü. İslam ahlakı darbe üzerine darbe yiyor. Haram yeme yaygın hale geldi.

Ramazan gecelerinde minareler arasına ışıklı mahya geriliyormuş, ne yapayım ben onu.