Sinemanın 100. yılında dev bütçeli yapım: Birleşen Gönüller

Sinemanın 100. yılında dev bütçeli yapım: Birleşen Gönüller
Güncelleme:

İzleyiciyi 1940’lı yılların Sovyet Rusya’sından 1990’lara uzanan gerçek bir hikâyeye ortak eden Birleşen Gönüller, bu hafta vizyona girdi. Yüksek bütçeyle çekilen filmin 2. Dünya Savaşı'nı anlatan sahneleri, Hollywood’un ABD dışında bulunan Nu Boyana stü

Sinemanın 100. yılında dev bütçeli yapım: Birleşen Gönüller

 

İzleyiciyi 1940’lı yılların Sovyet Rusya’sından 1990’lara uzanan gerçek bir hikâyeye ortak eden Birleşen Gönüller, bu hafta vizyona girdi. Yüksek bütçeyle çekilen filmin 2. Dünya Savaşı'nı anlatan sahneleri, Hollywood’un ABD dışında bulunan Nu Boyana stüdyolarında çekildi.

2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan bir hikâye, 1990’lı yıllara kadar gelip de bir başka hikâyeyi değiştirir mi demeyin. Geçtiğimiz günlerde galası yapılan Birleşen Gönüller filmi, tam olarak böyle bir senaryo ile çıkıyor karşımıza. Gerçek bir hikâyeden uyarlanarak hazırlanan yapım, sinemaseverleri bekliyor.

Bu hafta vizyona giren ‘Birleşen Gönüller’ filminin başrollerini Hande Soral ve Serkan Şenalp paylaşıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Samanyolu TV’nin Farklı Desenler (2010) adlı dizisini yöneten Hasan Kıraç bulunuyor. 2003 yılında yayınlanan Niyazi Sanlı’ya ait Aşka Son Bakış kitabının gerçeklere dayanan hikâyesinden uyarlanan Birleşen Gönüller’in senaryosunu Serkan Birlik ve Özge Aras kaleme aldı. Oldukça yüksek bir bütçeye mal olan yapımın çekimlerine geçtiğimiz kasım ayında Bulgaristan’da başlanmıştı.

Birleşen Gönüller, bir ana hikâyenin yanına şekillendirilmiş yan hikâyelerle devam ediyor. Filmin konusuna gelelim öyleyse. Takvimler 1990’lı yılları işaret ettiğinde, günlerden bir gün, Yunus ve Dilek çifti, ellerinde valizleri ve yanlarında iki çocuklarıyla düşerler Kazakistan yollarına. Ama bu gitmek başka bir gitmektir onlar için. Amaçları bellidir; insanlara yepyeni ilim ufukları açabilmek... Dilek bundan sonra dilini, kültürünü bilmediği bir ülkede yaşayacak olmanın endişesini ve korkusunu taşırken, Yunus öğretmen ise açacakları Kazak-Türk Lisesi’nin heyecanını duyar kalbinde. Bir an bile dinmeyen neşesi, ne olursa olsun kırılmayan şevki ile okulu yetiştirmenin mücadelesini verir. Sabırlı adamdır Yunus, eşi için ise aynı cümleleri kurmak zor. Dilek yokluğun giderek arttığı bu yerde daha fazla kalmak istemez. Tüm bunlar ikisi arasında sorun oluşturur. Ama komşuları Cennet teyzenin anlatacakları Dilek’e güç verir. İşte buradan sonra filmin ana hikâyesi devreye giriyor.

2. Dünya Savaşı’nın patlak verdiği günlerin Sovyet Rusya’sı… Bir yanda Naziler, diğer yanda ise Kızıl Ordu... Haritaların sürekli değiştiği, şehirlerin arka arkaya düştüğü ve silah seslerinin bir an bile susmadığı günlerde, Kuzey Kafkasya’da yaşayan Türkler de birçok acıya maruz bırakılır. Kimi sürülür evlerinden kimi de çalışma kamplarına gönderilir. Genç erkekler cepheye alınır. Cennet ile Niyaz’ı düğünlerinin ertesi günü ayıran da bu olur. Niyaz,  Cennet’e duyduğu aşkı yüreğine basıp orduya katılmak zorunda kalır. Nazi işgalinin köylerine kadar geldiğini duyduğu zaman artık onu kimse orduda tutamaz. Cennet ise bir Rus kızını Nazilerden saklayınca tüm köy cezalandırılır ve vagonlara doldurulup esir kamplarına sürülür. Ancak bir söz vardır ya ortada “Ölene kadar bekleyeceğim.”

Birleşen Gönüller filmi maliyeti, tekniği ve konusu ele alındığında bu yılın en iddialı ve favori filmleri arasında yerini alıyor. Özellikle ana hikâyenin geçtiği dönem olan 1940’lı yılların Kuzey Kafkasya, Sovyet Rusya ve Nazi Almanya coğrafyalarını gösteren sahneler oldukça başarılı.

10 tırla bulgaristan çıkarması

Bulgaristan’daki mekânları o döneme daha yakın bulan film ekibi, 10 TIR’lık malzemesini de alarak çekimlerin çoğunu Lukovit nehir kıyısında, Plovdiv, Jeravna, Beli Bryag Tren İstasyonu ve Sofya’daki okullarda tamamladı. Tabii filmin tamamı Bulgaristan’da yapılmadı. 1990’lara ait sahneler için Balıkesir, Eskişehir, Nevşehir ve İstanbul gibi birçok ilde özel platolar kuruldu. Belki de en önemli ayrıntıyı, savaş sahnelerinin Hollywood’un ABD dışında bulunan ve Cehennem Melekleri, 300 Spartalı, Herkül, Conan filmlerinin yapıldığı Nu Boyana stüdyolarında çekilmesi oluşturuyor. Filmin burada hazırlanan sahneleri o kadar gerçekçi ki bir an durup yerli bir film izlemediğinizi düşünmenize bile neden oluyor. Nazilerin işgal ettiği bombalanmış şehir, Roman Polanski’nin önemli filmlerinden ‘Piyanist’in şehir ve sokak sahneleri kadar etkileyici. Esirlerin toplandığı vagon sahneleri ise Oscar’lı ‘Hayat Güzeldir’ filmindeki çalışma kamplarına toplanan esir sahneleri kadar vurucu. Birleşen Gönüller, yerli sinemada bir ilki de gerçekleştirmiş diyebiliriz. Malumdur 2. Dünya Savaşı’na dair yapılan filmlerin ünü ve başarısı. Hem festivaller özellikle de Oscar’ı düzenleyen Akademi hem de seyirci bu filmlere tabir-i caizse bayılıyor. Ne var ki bir asrı geride bırakan Türk sineması bu konuda filmler üretmek konusunda yetersiz kalmış, hatta gerek bile görmemiş. Birleşen Gönüller bunu yıkarak 2. Dünya Savaşı’nı Kuzey Kafkasya’da yaşayan Türklerin gözüyle ekrana taşıyor.

 

Sanat yönetimindeki profesyonellik

Filmin türü tarihî ve dram. Ancak Yunus ile Dilek’in olduğu 90’lı yıllara ait sahnelerde dramın ağırlığını daha çok hissediyoruz. Dilek’in Kazakistan’da yaşadıkları karşısında güçsüz ve sabırsız bir duruş sergilemesinden dolayı onu sıkça gözü yaşlı halleriyle izliyoruz. Oyunculuklardan bahsedecek olursak eğer  Hande Soral, Serkan Şenalp ve Fikret Hakan’ın güçlü performansları ön plana çıkıyor. Filmin takdir edilmesi gereken yönlerinden bir diğeri ise sanat yönetimindeki başarısı. Kelebek sahneleri ve Yunus Öğretmen’in çocuklarına anlattığı ‘Zümrüdüanka Kuşu’ efsanesinin ana temaya bağlandığı sahnelerde ki renk uyumuve teknik kullanım göz dolduruyor.

Film hakkında

*Çekimleri 16 haftada tamamlanan filmin bütçesi 10 milyon TL’nin üzerinde.

*Filmin müzikleri dünyaca ünlü Yunanlı müzisyen Evanthia Reboutsika tarafından yapıldı.

*Uzun araştırmalar sonrası tasarlanan kostümler 1940’lı yılların Nazi Almanya’sı, Sovyet Rusya, Kuzey Kafkasya, Kazakistan ve Türkiye coğrafyalarını yansıtıyor.

*Görsel efektler Chery Chery tarafından yapıldı.

*Filmin savaş sahneleri Hollywood’un ünlü Nu Boyana stüdyolarında çekildi.

Künyesi

Oyuncular: Hande Soral (Genç Cennet), Serkan Şenalp (Genç Niyaz), Sema Çeyrekbaşı (Cennet), Fikret Hakan (Niyaz),

Atılgan Gümüş (Yunus), Yağmur Kaşifoğlu (Dilek)

Yönetmen: Hasan Kıraç

Yapımcı: Fatih Gök & Ahmet Gül

Görüntü yön.: İlyas Yavuz & Olcay Oğuz

Sanat yön.: M. Ziya Ülkenciler

Kurgu: Müsenna Kızıltepe

Kostüm tasarım: Barış Karaca(zaman.com.tr)