Tamer Karadağlı Berna Laçin'e konuştu

Tamer Karadağlı Berna Laçin'e konuştu
Güncelleme:

Geçirdiği trafik kazasıyla sevenlerin üzen Tamer Karadağlı tamamen iyileşmiş ve ayağa kalkmış. Ünlü oyuncu motosiklet tutkusundan bişey kaybetmemiş.

Bu hafta, Tamer Karadağlı, çok büyük bir motorsiklet kazası yaptı. Gece yarısı Twitter’dan haberi ilk aldığımda, bunun bir sosyal medya spekülasyonu olabileceğine ihtimal vererek hemen Tamer’i aradım. Ne yazık ki ses yoktu. Kaza doğruydu, çok şükür ki Tamer ucuz atlatmış, sadece el bilekleri kırılmıştı. Peki sadece şans mıydı? Sevgili arkadaşıma yaptığım hasta ziyareti sonrası, kazaya dair merak edilenleri konuştuk.

Ne zamandır motor kullanıyorsun?

30 yıldır. Usta bir sürücüyümdür. Ama “biliyorum” demem. Hala eğitimlere katılıyorum ve yeni şeyler öğreniyorum. Böyle bir kazadan sonra da bu bilgilerim sayesinde ayaktayım.

- Gözünün önünden neler geçti o saniyelerde?

Hayatım geçmedi. Kaza yaptığımı anladım ve kurtarmak için kontrollü kaldım. Önce, önümdeki arkadaşımın tekerinin kaydığını gördüm. O sırada benimkinin kaydığını farkettim. İyi ki ben öndeydim. Arkada 30 tane motorcu vardı ve herkesin kıyafet donanımı benim kadar sağlam değildi. Başkasının başına gelseydi, sonuç daha ağır olabilirdi,

- Daha önce böyle kazalar yaşadın mı?

Her motorcu bir kere düşer. Ben de ufak tefek düşmeler yaşamıştım ama böyle bir kaza geçirmedim daha önce.


Ülkemiz bir ‘muz cumhuriyeti’ değil

- Yolda zeytinyağı varmış diye duydum, doğru mu?

Evet doğru. Gemlik tarafında kaza oldu. Tabii oralar zeytincilik ve zeytin yağı üretim bölgeleri. Yolun yağlı olabileceğini hesap ederek yol alıyordum ama tabii yolun vıcık vıcık zeytinyağı kaplı olacağını tahmin edemezdim. Bu ülkede çocuklar başına keçi düşüp ölüyor, ben de zeytinyağında kaydım. Ama bunların normalleştirilmesine itirazım var. Bu ülke, dünyanın en güzel ülkelerinden biri. “Burası Türkiye” diyerek, ülkemize “Muz Cumhuriyeti” muamelesi yapılmasını ve bu durumun kanıksanmasını kabul etmiyorum. Ben ülkemi seviyorum ve her şey iyiye gitsin istiyorum.

- Amerika’ya gitmiştin yeni değil mi? Yine bir motor festivali için. Orada, motorsiklet kullanmak daha mı az riskli?

Güney Dakota’ya gitmiştim, evet. Risk, her yerde var. Son dönemin popüler deyişiyle, “bu işin fıtratında var”. Ama yurt dışında, motor kullanana saygı var. O yüzden, herkes çok dikkatli. Bizde trafik kazaları sadece bir istatistik. İnsan canı, sayılarla ifade ediliyor. “Bayramda 40 ölü!” O kadar basit! İnsan canının kıymeti yok!

- Bundan sonra yurt içinde motorla seyahat edecek misin yine, yolların tekinsizliğine rağmen?

Tabii ki... Burası benim ülkem ve çok güzel bir coğrafya. Niye dışarıya mecbur olacakmışım. Ben, mücadele edip, bazı şeyler iyi olsun, bir daha bunlar yaşanmasın diye uğraşmayı seçiyorum. Güzel ülkemde, özgürce motorumla, canım ülkemde gezmek ve bunu takep etmek en doğal hakkım. Yollarla başa çıkabilmek için illa cip mi almamız lâzım? Dilerim, başıma gelen doğru dersler çıkarılmasına vesile olur.

 


Kızımın hayallerinin gerçekleşmesini görmeliyim

Biraz da güzel şeyler: Kızım, “absolut” kulak çıktı. Yani, müzik kulağı çok iyi. Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünde okuyor artık.

Arzu ile birlikte, anne-kız Ankara’ya taşındılar. Ben de sık sık gidip geliyorum. Kızımı konserde izlemek o kadar heyecen verici ki. Ben çok şanslı bir adamım, hayatta kendime ait hayallerimin çoğunu gerçekleştirebildim. Bundan sonraki hayalim, kızımın kendi hayallerini gerçekleştirebildiğini görmek.

Motosiklet binmeye heves eden gençlere tavsiyeler

Ben de delikanlıyken bu kadar temkinli değildim.

“Deli-kan”, adı üstünde biraz tehlike içerir ve dikkat edilmesi gerekir. Hem gençlerin hem ailelerin bazı kurallara uyması çok önemlidir.

1- Paranız çok bile olsa, yüksek motor hacmi olan bir araç almayın. Bu araba için de motorsiklet için de aynı. Motor gücü tahrik eder ve olgunlaşana kadar sakıncalı olabilir.

2- Düşük hacimli, basit motorlarla başlayıp, tecrübelendikçe bir üst motora geçin.

3- Bu zevk için ayırdığınız paranın tamamını motora harcamayın. Güvenli kıyafetler ve eğitim için mutlaka para ayırın. Eğer üzerimde kevlar pantolonum olmasaydı, bacaklarım paramparça olurdu ama bende sıyrık yok.

4- Eğitim şart! Şaka değil! Ben hala devam ediyorum. Ancak o zaman güvenliğinizi koruyabilirsiniz. Motoru kullanmayı değil, yolu okumayı öğrenmelisiniz.

5- İyi motor kullananlarla birlikte yola çıkın. Şu anda bu sohbeti “Gis Akademi” de yapıyoruz. Burda çok eğitim aldım. Kazayı ucuz atlatma sebeplerimden biri de bu.

Arzu dostum olduğu için çok şanslıyım

Kadınlara bakışı... Kızım benim her şeyim. Kızım olduktan sonra, kadınlara bakışım değişti. Her kadın, tıpkı benim Zeyno’m gibi, babasının en değerlisi. Artık, çok daha kıymetli görüyorum kadınları. Arzu’nun yeri ise bende çok başka. 7 yıl önce boşandık ama kopmadık. Biz ayrıldık ama ailemizi parçalamadık. Arzu, benim her zaman ailemdir. Benim için çok değerlidir. Çocuğumun böyle bir annesi olduğu için ve Arzu dostum olduğu için çok şanslıyım.

Belediye Başkanı o yağlı yolu vatandaş Tamer için de süpürmeli!

- Peki orası zeytincilik bölgesi ise ve yollar yağlıysa o yolda her tür trafik kazası kaçınılmazdır. Araba da olsa zeytinyağında kayar. Daha hafif bir motor olsa daha feci kayardı. Gerçi pahalı motor olması da suçlama konusu olabiliyor. Bir gazetede, Belediye Başkanı ya da yetkililerden biri, “Tamer Bey geçecek diye yolları mı süpürseydik” demiş diye okudum?

 

DEVAMI İÇİN TIKLAYIN