Televizyon ve sinema dünyasından karara tepki

Televizyon ve sinema dünyasından karara tepki
Güncelleme:

Sanat camiası, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklanmasına sert ifadelerle tepki gösterdi

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın 4 yıl önce biten ‘Tek Türkiye’deki bir sahne nedeniyle tutuklanması, tepki çekti. Yönetmen Ömer Faruk Sorak, ‘İnce Memed’ filminin yakıldığını hatırlatarak, yaşananlara şaşırmadığını söylüyor. Sinema yazarı Uğur Vardan ise “Yayınlayanı hapse atmak absürt” diyor.


14 Aralık’ta özgür medyaya yapılan algı operasyonunda gözaltına alınan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, 4 yıl önce biten ‘Tek Türkiye’ dizisinde yer alan bir sahne nedeniyle tutuklandı. Karaca’nın ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan’ tutuklanması ise sanat camiasının tepkisine neden oldu. Senarist, yönetmen ve oyuncular tutuklama kararını sanata darbe olarak görürken, artık hayal kurmanın bile suç sayılabileceğine dikkat çektiler. Özgür sanat için dik durma vakti çağrısında bulunan sinemacılar, Hidayet Karaca’ya serbestlik istedi. Yedirenk Sanat Vakfı Başkanı Ali Tokul, böyle bir despotizmi onaylamanın mümkün olmadığını söyledi. Tokul, “Sanatın gelişmediği bir ülkenin gelişmesini tarih kaydetmemiştir. Sanat büyürse, bir medeniyet tasavvuru kurabilirsiniz. Eskiden düşünce suçları vardı maalesef AK Parti iktidarı bunu bir adım öteye götürdü ve hayal kurmaya da engel getirdi. Senaristlerin hayal kurarak bir şey üretmeleri de suç. Daha fazla özgürlük vaadiyle iktidara gelen bir siyasi hareketin, hayallere, duygulara yasak getirmesini hiçbir kriterle değerlendirmek mümkün değil. Hukuki bir dava olsa zaten Hidayet Karaca tutuklanamaz, bu davanın hukuki olmadığı da çok açık.” ifadelerini kullandı.

Cem Özer (OYUNCU): Dizi çekerek terörist olunmaz

Cem Özer ise Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Nasıl ki şiir okuyunca terörist olunmuyorsa, dizi çekerek de terörist olunmaz. Muhteşem Yüzyıl’ın yapımcı ve yayıncıları idamla yargılansın. Milleti harem ve halvete teşvik etti. Kurtlar Vadisi’ne dokunmayın. O masum. Sevgi, saygı, fikri tartışma, sanat ve edebiyata teşvik ediyor. Gülen Cemaati terör örgütüyse sorun yok. Yakında ‘Çözüm Süreci’ başlar.” yorumunu yaptı.

Ömer Faruk Sorak (YÖNETMEN): Bu geçmişten beri hep var

Yaşananlara şaşırmadık. Bu geçmişten günümüze Türkiye’de hep var. ‘İnce Memed’ filminin yakıldığı gerçeğinden bakarsanız bugün yaşananlar bu döneme özel bir durum değil. Biz yıllardır birisi bir şey söyleyince bütün düzeni değiştirecek korkusu yaşadık. Bu da onun bir parçasıdır diye düşünüyorum. Geçmişte yapın bir dizi, bitirin onları gibi örnekler de gördük. Sanatın gücü çok yüksek. Mesela Kurtlar Vadisi’nde İsrail ile ilgili bir sahne vardı ve iki ülke arası bayağı gerilmişti. Bu yaşananlar sanata darbe vurmaz ama zaten yıllardır benzer sıkıntılar yaşanıyor.

Atalay Taşdiken (YÖNETMEN): Hukuka aykırı bir şey olsa RTÜK görürdü

Sanatın, kültürün bu tür şeylerden uzak tutulması gerekir. Bu dizileri hiç izlemedim ama sonuç olarak bir dizinin içeriği ne olursa olsun Türkiye’de RTÜK var. Eğer bu dizide gerçekten hukuka ve ülke bütünlüğüne aykırı bir durumu olsaydı  RTÜK bunu görmezden gelmezdi. Yıllarca yayınlanmış dizi, RTÜK’ten bir uyarı bile almamış. Ayrıca dizi yapanlar yasaklara dikkat ederek işlerini yaparlar. Senaristten yönetmene kadar uzanan böylesi bir operasyon herkeste tedirginlik oluşturacaktır.

Uğur Vardan (Sinema yazarı): Senaryo üzerinden tutuklama absürt

Söz konusu dizi, bakış açısı ve fikri zemin açısından ideolojik açıdan pek de destekleyeceğim bir noktada değil. Lakin bir dizi senaryosu üzerinden gözaltına alınma ve dahi tutuklanma elbette absürt geliyor. Samanyolu TV ‘Gezi zamanı’ bilhassa ‘Camide içki içtiler’ haberinin propagandası aşamasında önemli bir rol üstlenmişti. Ben duruma göre değil, her daim vicdan ve sağduyuya göre hareket beklerim. Dizileri de sanatsal ve ideolojik konumlarına göre elbette eleştiririm ama yazanı çizeni, yayınlayanı hapse atmak âkıl, vicdan ve hukuk içeren bir hamle değildir...    

DEVAMI İÇİN TIKLAYIN