Yeni Asya'dan Hükümet'e manşetten mesaj !

UTANÇ VERİCİ BİR ANAYASAL SUÇ

Antalya Demokratik Hukuk ve Evrensel İnsanî Değerler Platformu Başkanı Av. Mücahit Gündoğdu, insanların dil, din, ırk, mezhep ve düşünce yapısına göre fişlenip takip edilmesinin utanç verici bir anayasal suç olduğunu söyledi.

 

SADECE DARBE ÜLKELERİNDE VAR

İleri demokrasiye sahip ülkelerin hiçbirinde fişleme yapılmadığını belirten Gündoğdu, bu tür uygulamaların darbe kültüründen beslenen ülkelere has olduğunu kaydetti.  

Fişleyenler birgün hesap verecek

Antalya Demokratik Hukuk ve Evrensel İnsanî Değerler Platformu Başkanı Avukat Mücahit Gündoğdu, ülkede 2009 yılında bu yana insanların fişlenmesinin utanç verici olduğunu söyledi. Manavgat’taki hukuk bürosunda açıklama yapan Gündoğdu, Avrupa İnsan Haklarına Sözleşmesi’ne (AİHS) göre fişlemelerin anayasal suç olduğunu, Avrupa’da bu suçu işleyenlerin de en ağır şekilde yargılandığını ifade etti. İleri demokrasiye sahip ülkelerin hiçbirinde kendi vatandaşını şucu bucu, şu görüşten bu görüşten diye fişleme yapılmadığını belirten Gündoğdu, bu tür uygulamaların darbe kültüründen beslenen ve kişi ve hak ve hürriyetlerinin kısıtlı ülkelere has bir davranış olduğunu kaydetti. İnsanların, dil, din, ırk, mezhep, düşünce yapısı, düşüncesini açıklaması ve kendilerine göre doğrularını açıklamasına göre fişleme yapılması ve takip edilmesinin anayasal suç olduğunu belirten Gündoğdu, ülkede 5 yıldır hukuksuz fişleme ve takip yapanların 28 Şubat postmodern darbe dönemindeki Batı Çalışma Grubu (BÇG yıllar sonra hâkim karşısında hesap verdikleri gibi günün birinde bunu yapanlarında hesap vereceklerini unutmaması gerektiğini söyledi.  

 

Toplum mühendisliğinin ürünü

Dünyada bu tür davranışlara kapalı toplumlarda rastlanıldığını ve fişlemelerin Beşşar Esad’ın Suriye’deki Baas Rejimi anlayışına bağlı kendi vatandaşını jurnallemesinden hiçbir farkının olmadığını belirten Gündoğdu, “Seçimle iş başına gelmiş bir iktidar döneminde insanların görüş, düşünce ve inançlarından ötürü fişlenmesi ve takip edilmesi utanç verici bir olay. Bu tür olayları Libya’da Muammer Kaddafi, Mısır’da Hüsnü Mübarek, Suriye’de Beşşar Esad ve Irak’ta Saddam Hüseyin yapar bilirdik. Maalesef yanılmışız. Anlaşılan ülkemizde askerî darbeler gibi insanları da fişleme gelenek haline gelmiş. Fişlemenin temelinde siyasî iradenin insanlar üzerinde benim gibi düşünmezseniz icabınıza bakarım korkusu oluşturma var. Yasal olmayan bu fişlemeler suç olduğu için bunu yapanlar eninde sonunda hâkim karşısına çıkarak hesap verecektir. Fişlemeler, toplum mühendisliğinin ürünüdür. Fişlemenin temelinde hayali düşman üreterek insanlara sürekli korku pompalama vardır” diye konuştu.


İŞTE YENİ ASYA GAZETESİNİN BUGÜNKÜ BİRİNCİ SAYFASI;