Zaman gazetesinden gelen iki kişi kendisinden ne istedi

Zaman gazetesinden gelen iki kişi kendisinden ne istedi
Güncelleme:

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 1998'de Cemaat'ten bazı isimlerin kendisine gelerek Fethullah Gülen'in devam eden bir mahkemesinde aracı olmasını istediklerini, ancak kendisinin bunu reddettiğini söyledi.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 1998'de Cemaat'ten bazı isimlerin kendisine gelerek Fethullah Gülen'in devam eden bir mahkemesinde aracı olmasını istediklerini, ancak kendisinin bunu reddettiğini söyledi.

NTV'de katıldığı canlı yayında Cemaat ile ilgili açıklamalarda bulunan Yıldırım şunları söyledi.

"1998 yılında ben Fenerbahçe’ye bir oyla başkan seçildim ve 1 buçuk 2 ay arasında bir zaman içinde bana bir telefon geldi. Bu telefon o zamanki spor il müdürümüz Vedat Bayram Bey'dendi. Şu anda da milletvekili olan bir kişi seninle konuşmak istiyor dedi. Ben de yeni başkan olmuşum sporla ilgili konuşulacak diye olur dedim. 'Zaman gazetesinden seni ziyaret etmek istiyorlar' dedi. Olur dedim ve bana iki kişi geldiler. Hafızamda bir şey var ama tam teyit edemediğim için söylemiyorum kişileri.

Geldiler, oturdular konuştuk. Ben 'Zaman gazetesine spor olarak yardım et, destek ol' filan bunları konuşacağız zannediyordum. Fakat konuya "Hocaefendi" diye başladılar. Şöyle iyi insan, böyle iyi insan, mazlumların yanında, diğerlerine karşı onu metheden bir konuşma yaptılar. Sonunda da Ankara’da o dönem mahkemesi devam ediyor. Oradaki hukukçuları tanıdığımı araştırmışlar. Bu işi çözmemi istediler. Hüseyin Gülerce diyor ya, bir söz söylemişim onun için 3 Temmuz yapılmış diye, öyle değil. 1998’in Mart ayının sonları bunun kökü...

Ben Hocaefendi'yi tanımadığım için dostlarıma veya büyüklerime bununla ilgili bir ricada bulunamayacağımı söyledim. Bu olay kapandı, ama sonra 3 Temmuz’da bunların oralardan geldiğini hissettik. Sonradan Amerika’ya gitti filan. Isparta’da belgeler yakalandı. Arap Baharı'nın olduğu tarihlerde savcılık ve insanlar bu konuşmanın olduğunu yazılı olarak teyit ediyorlar.

Dünyada 150 ülkede mevcut, Türkiye'deki gibi yapılanma var ve Amerika’da yapılanma var. Amerika’da 150 üniversite açabilir miyim ben? Böyle bir teşkilatı iyi incelemek lazım. Tehlike geçmemiştir. Herkes yanlış yaptım, bana bilmem ne söylendi falan diyor. Bunu söyleyenler de Türkiye'yi idare eden insanlar. Bu yanlışlığın aynısını ters taraftan yapmayacağınıza nasıl inanacağız. Ben aptalmışım demek olayları çözmez. Bir tek burada inandırıcı olan sayın Cumhurbaşkanı'dır. Sayın Başbakan da aynı yolda ama onun dışındakileri zaman bize gösterecek."