Zaman, gözaltı sürecininin hukuksuz işletildiğini yazdı

Zaman, gözaltı sürecininin hukuksuz işletildiğini yazdı
Güncelleme:

Zaman gazetesi, polislere yönelik operasyon sonrasında gözaltı sürecinin hukuksuz bir şekilde işletildiğini ileri sürdü. Arefe günü manşetinden çok ilginç bir fotoğraf yayınlayan Zaman, gazetecilere sansür uygulandığını söyledi.

Sulh ceza hâkimliği, ilk soruşturmada çöktü. Hâkim İslam Çiçek ve Savcı İrfan Fidan, yargıda derin yaralar açacak bir skandala imza attı. Sahurda evi basılan 49 polisin işlemlerini tamamlayamadılar, hukuksuz yeni gözaltı kararı aldılar.

İstanbul’da hukuk dışı bir uygulamayla polislerle ilgili dün Çağlayan Adliyesi’nde eşi görülmemiş hukuk skandalları yaşandı. Sahur baskınıyla gözaltına alınan Emniyet mensuplarından 49’unun, önceki gece 01.30’dan itibaren yasal gözaltı süresinin dolmasına rağmen soruşturmaları tamamlanmadı. Polisler, 12 saat hiçbir hukuki gerekçe karar bulunmaksızın Çağlayan Adliyesi’nde alıkonuldu. Bunun üzerine aralarında eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün de bulunduğu polisler, saat 15.00’te adliyenin çıkış kapısına yöneldi. Şaşkın bakışlar arasında giriş katına kadar gelen ve adliyeyi terk etmek üzere olan emniyetçilerin etrafı, görevli polisler tarafından çevrildi. Adliyeden ayrılma teşebbüsünü oturma eylemine çeviren 49 polis, gözaltı usulünün aleyhlerine çiğnendiğini iddia etti. Yurt Atayün, “Emniyette 54 saat hiçbir soru sorulmadan bekletildim. Daha sonra ifademe başlandı. Ama vakit bittiği için sevk ettiler. Buraya geldim, savcı ifade almadı. Gece bıraktı gitti. Mahkeme de almadı ifademi, burada bekliyorum böyle.” dedi. Gözaltında bulunan polislere destek veren CHP milletvekili Mahmut Tanal, görevli polis memurlarına, ‘hürriyeti tahdit’ suçu işlediklerini söyledi.

NEZARETHANE KİLİTLENDİ, AVUKATLARLA GÖRÜŞME ENGELLENDİ  

Çağlayan Adliyesi’nde yürütülen soruşturmada bir başka skandal daha yaşandı. Gözaltı sürelerinin dolmasından dolayı adliyeden ayrılmak isteyen polislere engel olunmasının ardından Terörle Mücadele Müdür Yardımcısı Kadri Gençkaya ve Terörle Mücadele Müdür Yardımcısı Ömer Kumlu gözaltındaki polislerin tutulduğu nezarethanenin kapısına kilit vurdu ve sanıkların avukatlarıyla görüşmesine dahi müsaade etmedi. Bu sırada hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulan polisleri ziyarete gelen bağımsız milletvekili İdris Bal da emniyet mensuplarını nezarethanede ziyaret etmesine izin verilmedi. Nezarethane kapısına kilit vurulmasına isyan eden polisler, “Bu suç, bizim avukatlarımızla görüşmemize engel olamazsınız. Buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Burada hukuk ayaklar altında.” dedi.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Eski Müdürü Yurt Atayün, bu duruma sert tepki gösterdi. Kendilerinin savunma haklarının gasp edildiğini belirten Atayün, “Terörle Mücadele Müdürü Kadri Gençkaya, Terörle Mücadele Müdür Yardımcısı Ömer Kumlu ve yanında bulunan amirler suç işliyor, sağlıklı yargılanma hakkına, savunma hakkına müdahale ediyorlar. Beni burada tutmazsın kardeşim, hakkıma engel oluyorsun. Avukatımla görüşmeme izin vermiyorsun. Sen bizim avukatlarımızla görüşmemize izin vermiyorsun.” dedi. Avukatlarıyla görüştürülmemesi üzerine Atayün, “Nasıl sorgularda savunacak avukat arkadaşlar? Var mı böyle bir hukuksuzluk? Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti.” ifadelerini kullandı.

BAŞSAVCI VEKİLİ ORHAN KAPICI’DAN ‘BASIN ODASINI BOŞALTIN’ TALİMATI

Terör ve örgütlü suçlar bürosundan sorumlu İstanbul Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı, adliye içinde bulunan ulusal basın odasının boşaltılması talimatı verdi. Basın odasına gelen 10 kadar polis, Kapıcı’nın talimatını iletti. Gazeteciler, bu durumun kendilerine yazılı olarak bildirilmesini istedi. Bunun üzerine polisler odadan ayrıldı. Polisler, Kapıcı ile görüştükten sonra tekrar odaya geldi. Görüntü almaları halinde adliye binasından atılacakları tehdidini aktardı. Bu uyarıdan sonra adliye dışında bulunan gazeteciler binaya alınmamaya başlandı.