Zaman, o operasyonu manşetine taşıdı !

Zaman, o operasyonu manşetine taşıdı !
Güncelleme:

Zaman, o operasyonu manşetine taşıdı ! Güneydoğu’daki 80 köyde yılda 500 ton esrar yetiştirdiği ortaya çıkan terör örgütü PKK dün ilginç bir iddia ortaya attı.

Diyarbakır Bingöl kırsalındaki uçsuz bucaksız esrar tarlalarıyla gündeme gelen PKK, dün sosyal medyadan ilginç bir iddia paylaştı. Örgütün gençlik yapılanması ve asayiş birimi olarak bilinenYurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi (YDG-H), Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde ‘uyuşturucu operasyonu’ düzenlediğini öne sürdü. Fotoğraf ve görüntülerle desteklenen iddiaya göre, yüzü kapalı silahlı 30 örgüt mensubu, kahvehane ve sokaklarda vatandaşları sıraya dizdi, arama yaptı. Esrar sattığından şüphelendikleri bazı kişileri sokak ortasında sopayla döven militanlar, bir kahvehaneyi de ateşe verdi. Ancak Diyarbakır Valiliği iddiaların gerçek dışı olduğunu duyurdu.“Söz konusu görüntü ve içerikler hiçbir şekilde şehrimizde yaşanmamıştır.” denilen valilik açıklamasında PKK’nın yayınları için ‘yasa dışı örgüt mensuplarınca kurgulanmış provokatif görüntüler’ ifadesi kullanıldı. Ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sürpriz bir adım attı. Konuyla ilgili soruşturma başlatan Başsavcılık, söz konusu fotoğraf ve görüntüleri incelemeye aldı.


 

Geçtiğimiz hafta Hakkâri’nin Şemdinli ilçe merkezinde IŞİD militanı olduğu belirtilen 13 kişiyi yakalayan PKK’nın gençlik yapılanması ve asayiş birimi olarak bilinen Yurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi (YDG-H), bu kez Diyarbakır’da uyuşturucu operasyonu düzenledi. Saat 21.00 sularında şehrin en merkezi yeri Gazi Caddesi ve Melik Ahmet Caddesi’ne çıkan yüzleri kapalı ve silahlı YDG-H üyeleri, yoldan geçen vatandaşları durdurup kimlik sordu, arama yaptı. Daha sonra kahvehane ve internet kafelere giren örgüt mensupları, silah çekerek vatandaşları sıraya dizdi. Yüzü kapalı kişiler, bazı vatandaşları gözaltına aldı. YDG-H üyeleri, esrar sattığından şüphelendikleri bazı kişileri sopalarla dövdü. Arama sırasında üzerinde esrar maddesi bulunanların kimliklerine el koyan örgüt, bu şahısları önce dövdü, ardından da adreslerini not alarak haklarında daha sonra işlem yapacağını belirtti. Yüzü kapalı kişiler Hançepek Mahallesi’nde bir kıraathaneyi de yaktı. Kıraathanede arama yaptıktan sonra bazı kişileri sopayla döven grup, ellerindeki molotofu kıraathaneye attı. Kıraathanenin bir bölümü yandı. Örgüt daha sonra operasyon görüntülerini internetten paylaştı.


 

POLİS GELDİ AMA KİMSEYİ BULAMADI


 

Yaklaşık bir saat süren YDG-H operasyonuna Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekipleri herhangi bir müdahalede bulunmadı. Sur İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yaklaşık 700 metre uzaklıkta yapılan operasyon bölgesinde ayrıca çok sayıda Mobese kameraları bulunuyor. Polisin Hançepek, Balıkçılarbaşı ve Melik Ahmet Caddesi ortak noktasında bulunan güvenlik kameralarından olayı izlediği tahmin ediliyor. Saatler sonra olay yerine gelen polis ekipleri, YDG-H üyesi hiç kimseyi görmedi. Polis gelmeden önce örgüt mensupları ara sokaklara dağılarak kayboldu.


 

YDG-H geçen yıl Şırnak’ın Cizre ilçesinde kuruluşunu ilan etti. Kuruluş kararı ise 2 yıl öncesine dayanıyor. 2012 yılı Kasım ayında Kandil’de bütün yöneticilerin katıldığı PKK’nın 4. Stratejik Mücadele Dönemi toplantısında YDG-H’nin kurulmasına karar verildi. Gençlik yapılanmaları yeniden aktif hale getirilirken, KCK bünyesinde kurulan, kırsaldaki militanlarla irtibatlı öz savunma birlikleri (ÖSB) oluşturuldu. Örgüte bağlı gençlik, geçmişte KCK bünyesinde yer alan Kürdistan Demokratik Gençlik Konfederalizmi (Komalen Ciwan) adıyla faaliyet gösteriyordu. Ancak KCK operasyonlarında bu yapının deşifre edilmesi üzerine, Yurtsever Demokratik Gençlik (YDG) adı kullanılmaya başlandı. Oluşum, geçen yıl mart ayında Yurtsever Devrimci Gençlik- Hareketi olarak yeniden yapılandırıldı ve ÖSB’ye bağlandı. PKK, ‘şehir/metropol gerillacılığı’ denilen yapıyı böylece resmen başlatmış oldu. YDG-H kendisini ‘Kürdistan gençliğinin çatı örgütü’ olarak tanıtarak, mahalle, lise ve üniversiteler başta olmak üzere tüm alanlarda örgütleneceğini açıklamıştı.
 
Olayı emniyet yalanladı, savcı soruşturma başlattı


 

YDG-H’nin Diyarbakır merkez Sur ilçesinde düzenlediği uyuşturucu operasyonuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz tarafından yapılan yazılı açıklamada,“PKK Diyarbakır’da uyuşturucu operasyonu yaptı” şeklinde çıkan haberler üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığı belirtildi. Bu arada Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, operasyonu, fotoğraf ve görüntülere rağmen yalanladı. Emniyet, haberlerin ‘kurgulanmış provokatif görüntüler’ olduğunu belirtti. Bu arada YDG-H, emniyetin açıklamasından hemen sonra yaptığı operasyonun video kaydını sosyal paylaşım sitesine yükledi. Slogan atan örgüt üyeleri kahvehanelerde “Bundan sonra Kürdistan’da esrar yasak” diye bağırıyor ve diğer sokaklara geçiyor.

Hükümet, Kürt halkını silahlı bir örgütün insafına terk ediyor

Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Akpınar, PKK’nın çözüm sürecinde silah bırakmadığı gibi kentlerin dibinde yeniden yığınla silahlı kamp, eğitim kampı kurduğunu, ülke içindeki silahlı unsurları itibarıyla da tarihinin en güçlü dönemini yaşadığına dikkat çekti. Örgütün yaptığı eylemlerle hükümete kendisini hatırlattığını belirten Doç. Dr. Akpınar şöyle konuştu: “Devlete paralel yapısı KCK’yı tekmil hale getirdi ve işletiyor. Yargılamalar yapıyor, yol kontrolleri yapıyor. Kolluk misyonu yüklenerek ‘uyuşturucu ile mücadele’ ediyor. Polis okulları açıyor, mezunlar veriyor. Hükümet çözüm sürecinde alanı PKK’ya bırakmış durumda. Adeta orada devlet yok. Sanki Oslo’da verilen sözler gereği devlet, alandan kontrollü şekilde çekiliyor, güvenlik güçleri etkisizleştiriliyor, buna mukabil PKK tedrici olarak alana giriyor, mevzi kazanıyor. Kurumlarını, organlarını kuruyor ve işletiyor. Hükümet cenahı da buna imkan tanıyor görmezden geliyor. Siyasetle silah bir arada olmaz. PKK silah bırakmadan, hatta silahın gücünü artırarak süreci yürütmek istiyor, anlaşılan hükümetin de buna bir itirazı yok. Gelinen noktada hükümet hem Kürtlerin sorunu noktasında somut adım atmamakta, hem de Kürt halkını silahlı bir terör örgütünün insafına terk etmektedir.”